İnsan vücudunda sinirin en çok sıkıştığı yerin el bileği olduğunu ifade eden Dr. Yenerkol, “Bu oldukça sık rastladığımız bir durumdur. Sinir sıkışmalarının yüzde 90’ı el bileğindeki sıkışmadır. Bu Karpal Tünel Sendromu olarak adlandırdığımız bir durumdur. Karpal Tünel Sendromu kadınlarda erkeklerden 4 kat daha fazla görülmektedir. Hangi el daha çok kullanılıyorsa o elde daha sıktır. Genellikle de iki el birlikte tutulur. Tüneldeki daralmalar ve şekil bozuklukları bu sıkışıklığa neden olur” dedi.
“ŞEKER HASTALARINDA GÖRÜLME SIKLIĞI 3 KAT DAHA FAZLADIR”
Hastalığın nedenleri arasında değişik faktörlerin birlikte rolü olduğunu ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Beyhan Yenerkol,“El bileğinin sık kullanılması, yapısal olarak bu kanalın darlığı, bilekteki çıkık ve kırıklarda bu bölgenin yapısının bozulması, bu bölgedeki sinir ve kemik tümörleri, şişmanlık, gebelik, menopoz, şeker ve guatr hastalıkları doğum kontrol ilaçları ve kan sulandırıcı ilaç tedavileri nedenler arasındadır. Şeker hastalarında görülme sıklığı 3 kat daha fazladır” ifadelerini kullandı.
“HASTA ÖZELLİKLE SABAH UYANDIĞINDA ELLERİNDE UYUŞMA OLDUĞUNU SÖYLER”
Karpal Tünel Sendromunda, ağrı ve uyuşmanın en sık rastlanan yakınmalar olduğunu belirten Dr. Yenerkol, “Hasta özellikle sabah uyandığında ellerinde uyuşma olduğunu söyler. Ellerinde şişlik olduğunu hisseder ve hareketlerinin kısıtlandığını fark eder. Bu yakınmalar, hastalığın ilk dönemlerinde gün içinde azalır. Uykudan ağrı ve uyuşmuş el ile uyanmak ve ellerin sallanması ile ağrı ve uyuşukluğun hafiflemesi tipiktir. İlerlemiş olgularda el bileği ve elde güçsüzlük, el adalelerinde erime görülebilir” ifadelerini kullandı.
Tanı için bazı testlerden yararlanıldığını anlatan Dr. Beyhan Yenerkol, “El bileğinin iç kısmında bulunan karpal tünele küçük darbeler yapıldığında elde uyuşma ve elektrik çarpar tarzda bir ağrı oluşursa test pozitiftir. Diğer bir testte ise el bilekleri üst kısımlarından 90 derece açıyla birleştirilince parmak uçlarında uyuşma olursa yine test pozitiftir. Muayeneden sonra EMG testi ile tanıyı desteklemek gerekir. Bu testte sinirdeki iletinin ölçümü yapılır. Zedelenmenin yeri ve derecesi tespit edilir” şeklinde konuştu.
Hastalığın tedavisine ilişkin de bilgi veren Dr. Beyhan Yenerkol sözlerini şöyle devam etti: “Bölgedeki sinirin sıkışmasına bağlı gelişen ödemi çözmek gerekir. Bazı ilaçlardan yararlanılır. Eğer hastalık cerrahi gerektirecek boyutlarda değilse fizik tedavi ajanlarından çok iyi sonuçlar alınabilir. Ayrıca el bileğini uygun pozisyonda tutacak ateller kullanılır. Bu ateller hem gündüz hem de gece kullanılmalıdır. Bu bölgeye kortizon enjeksiyonu yapılması da yine ödemi geçirmek için kullanılabilir. Bu tedavilerden sonra el bileğini güçlendirici egzersizler yapmak gerekir.”