Geçtiğimiz yıl yüzde 3 iken, yüzde 2’e düşürüldü emlakçı komisyonu. Hem alıcıdan, hem satıcıdan en fazla yüzde 4 komisyon alınmasına karar verildi.
Yani yüzde 1 oranında indirim yapıldı.
Ancak yine de emlakçı komisyonu cep yakmaya devam ediyor.
Yüzde 2 de mi almayalım diyen emlakçı dostlarımız olabilir.
Ama onlara şöyle bir hesap içine çekelim.
Bir ev almaya kalktınız. Adam gibi oturulacak, 3 artı 1 genişliğinde, orta katlarda bir evin ederi ikinci el ise en az 250 bin TL, sıfır ise en az 500 bin TL.
Yüzde 2 komisyon ödeyeceksiniz.
250 bin TL ev için 5 bin TL, 500 bin TL ev için 10 bin TL.
Emlakçı ise hem alıcıdan, hem satıcıdan alacağı komisyonu genelde hep alıcıdan alır, zira satıca bu komisyonu da alıcıya yüklemeyi bir ticari başarı olarak görür.
O zaman 250 bin TL ev aldığınızda 10 bin TL, 500 bin TL ev aldığınızda ise 20 bin TL, evin alımı sırasında size aracılık eden, tapuda devir sırasında özel güvenlik görevlisi gibi ama daha çok parasını almaya çalışan tüccar gibi başınızda beklerken almış olur.
Çoğu insanın konut kredisi çekerek ev alabildiği bir dönemde, en az 2 bin lira geri ödemeli konut kredisi borçlandığı bir dönemde, 10 ay banka taksitini emlakçı komisyonu olarak ödemek sanırım kimsenin keyfini yerine getirmese gerek.
Kabul edilmesi güç bu hesabı, emlakçılık yaparken ev almaya çalışıp, meslektaşına bu komisyonun tamamını vermeyen emlakçıda gayet iyi bilir.
Ortada fol yok yumurta yok, iş yokken, emlakçılar odasının düzenlediği eğitime katılıp, emlakçılık işine girenlerin sayısının artması da bunun göstergesi değil mi?
Emlak fiyatlarının artışına bağlı olarak, komisyonlarda yapılan düşüşler hala yetersiz.
Yani hala ev alanın cebini yakıyor!