Kredi faiz oranlarında yaşanan düşüşün tek başına yeterli olmadığının altını çizen Özerçen, öncelikle güven ortamının yeniden sağlanmasının önemli olduğunu ifade ederek, “Devletin de vergi affı ve tekrar borçların yapılandırılması için adımlar atması gerekiyor” dedi.
GÜVEN ORTAMI YENİDEN KURULMALI
Türkiye’nin uzunca bir süredir ekonomideki lokomotif sektörünün inşaat olduğunu hatırlatan Emre Özerçen, “İnşaata dayalı sanayi de bir süredir durma noktasında. Döviz kuru, enflasyon ve faiz oranlarının yükselmesi ile birlikte kriz, birçok girdinin ithal edildiği sektörü ciddi anlamda etkiledi. Sektörün tekrar canlanması için bazı adımların atılması gerekiyor. Tüketicilerin hem firma bazında hem de ekonomik veriler anlamında güven duyması gerekli. Bunun yanında arz talep dengesinde fazladan üretimi yapılmış ciddi bir konut stoğu bulunuyor. Bu konutların eritilmesi önem taşıyor. İşini düzgün yapan birçok inşaat firması da bu krizden etkilenip cari dönem vergi ve sigorta primleri haricinde taksitlerini ödeyemez duruma geldi. Bu sebeple vergi affı ve tekrar borçların yapılandırılması konusunda devletin destek olması gerekiyor. Herkesin inşaat yapmasına da engel olunmalı.Yapı müteahhitleri sınıflandırılması ile ilgili yönetmelik Mart/2019 döneminde resmi gazetede yayınlandı. Tabii ki; bunun uygulamaya geçirilerek firmaların senelik konut üretimi teknik, mesleki ve ekonomik yeterlilikleriyle ilişkilendirilmeli” diye konuştu.
VATANDAŞA DA GÖREV DÜŞÜYOR
Ülke olarak kayıt dışı ekonomiyle kararlılıkla mücadele etmek adına başarılı adımlar atıldığına dikkat çeken Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Emre Özerçen, konunun çözümü için vatandaşa da görev düştüğünü kaydetti.
Özerçen sözlerine şöyle devam etti: “Kayıtdışı ekonominin ortaya çıkmasında hukuki, siyasi, sosyal ve ekonomik olarak üzere çok sayıda faktörün payı var. Kayıt dışı ekonominin tamamıyla ortadan kaldırılabileceğini söylemek güç. Ancak kayıt dışı ekonomiyi minimize edebilmek için son yıllarda Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında başarılı adımlar atılmış, eylem planları hazırlanmıştır. Özellikle teknolojik altyapının oluşturulması ve geliştirilmesiyle birlikte, olumlu neticeler alınmıştır. Ancak kayıt dışı ekonomi sorununun çözümü sadece yapılacak yasal ve idari düzenlemelerle mümkün görülmemektedir. Bu amacın gerçekleşmesine yönelik çalışmalarda vatandaşa da önemli görev düşüyor”
MEVZUATA HAKİM OLMAK GEREK
Mesleki anlamda yeni gelişmeleri izlemenin önemine değinen Emre Özerçen, mali müşavirliğin sürekli güncellenen ve dinamik bir meslek olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Mesleki anlamda güncel mevzuatları takip etmek gerekiyor. Öncelikle çok okumak lazım diye düşünüyorum. Çok dinamik bir mevzuatımız var. Kesinlikle temel konuları bilmek gerekli, ama meslektaşlarımızın ve yeni mesleğe adım atacakarkadaşlarımızın ilgi ve becerileri yönünde belirli alanlarda uzmanlaşmaları bana göre daha doğru olacaktır. Sayın Esin Kara tarafından şubat ayında meclise sunulan yasa teklifiyle ilgili halen somut bir gelişme olmadı. Kuşkusuz birliğimiz ve odalarımız bu konuda gerekli temaslarda bulunuyorlar. Biz de sosyal medya aracılığıyla, onlara destek olarak sesimizi duyurmaya çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz. Umut ediyoruz ki; mücbir sebep hali, yeşil pasaport, KOSGEB desteğinin sağlanması, tahsil edilemeyen KDV’nin ödenmesi sebebiyle KDV’ye 1/9 oranında tevkifat getirilmesini ve mali tatil düzenlemesini, 4. dönem geçici verginin kaldırılmasını içeren kanun teklifi siyasi otorite tarafından kabul edilerek kısa sürede yasalaşacaktır”