EMRİNİZ OLUR

Banu Pirinçcioğlu

Herkese iyi güzel bir hafta dilerim. 

Hoyratlıktan, kötülükten uzak iyilikle dolu bir hafta olsun. 

Bu hafta daha az şaşırmak isterim. Veya daha çok şaşırmak. Daha az kötülük görsem mesela şaşırırım aslında. Hiç ummadıklarımdan iyilik görürsem şaşırırım. İyi gibi görünüp ters köşeyle kötü rolü kapanlara şaşırmam. Buna alıştım artık. 

Mesela birileri elini taşın altına koysun isterim. Sorunlar ışık hızıyla çözülsün. Hatta hiç sorun olmasın. 

Herşey güllük gülistanlık olsun, çok isterim. 

Bu hafta makamını kullanan haddini bilmezler görmek istemem mesela. Görgüsüzleri hiç sevmem. Sonradan olmuş olanın her türlüsüne hoşgörüm kapalı. 

Sakatlık zor şey. Allah kimseye göstermesin. Eli ayağı insanın herşeyi. 

Sokakta görünce içiniz acır. Bakarken mutlaka farkında olmadan başınızı bir yana eğersiniz, yüzünüze bir merhamet yerleşir. 

Bir otobüsteyseniz hemen yer verirsiniz. Sokakta önünüzden yürüyorsa sabırla beklersiniz. İhtiyaç halinde yardım edersiniz. 

İnsan olmanın tipik özelliklerini gösterirsiniz yani. Eğer ruh hastası veya manyak değilseniz yapacaklarınız genel olarak bundan ibarettir. 

Sakatlığın cinsi olmaz benim için. Sakat olan insan da olsa kaplan da olsa merhamet duygum aynı çalışır. 

Ancak bazılarında öyle çalışmıyor. Merhamet duygusu olmadığı gibi egosu bol miktarda şişmiş kimisinin. 

Ki ego bütün kötülüklerin anasıdır diyebiliriz.  Boş konuşmadığımı birazdan anlayacaksınız. 

Bostanlı 5 nolu  aile sağlığı bahçesinde yaşayan üç bacaklı bir kedi vardı. Yerine alışmış, kimseye zararı olmaz. Kanguru gibi zıplaya zıplaya dolaşır. Yer içer, arada sırada  içerdeki sandalyelere kıvrılıp orada uyurdu. Zaten insan olmak ona iyi davranmayı, onu hoş tutmayı gerektirir öyle değil mi? 

Ancak bu durum bir CHP Meclis üyesi beyefendiyi son derece rahatsız etmiş. O kadar rahatsız olmuş ki bu beyefendi, kedinin derhal gitmesine karar vermiş. İnsanlar orada zararı yok kimseye dese de dinlememiş. 

Bakmış  istediğini yaptıramıyor, bu noktada "forsunu" devreye sokmuş hemen. İlgili kişilere ulaşılmış, belediye yetkilisinden destek istenmiş. 

Karşıyaka belediyesi gelip bu zavallı kediyi alıp başka bir bölgeye bırakmış. Çünkü beyefendi artık kimse,  öyle buyurmuş. Emir demiri kesmiş ve istek hemen yerine getirilmiş. 

Şimdi biz burada emri verene mi kızmalıyız yoksa emri uygulayana mı? 

Makam en tehlikeli koltuktur, herkesin oturtulmaması gereken.  Haddini bilmezleri oturtunca, işte böyle çirkinlikler görüyor bu gözler. 

Şimdi ben bir insan ve hayvan koruma gönüllüsü olarak buradan sorayım. 

Kim olursa olsun, şahsi isteklerin yerine getirileceği bir makam mıdır meclis?

Soru iki;

Belediye her forslu kişinin emrini yerine getirmek üzere mi çalışmaktadır?

Mesela ben de sıradan bir vatandaş olarak yarın arayıp bu çöp bidonunu buradan kaldırıp yüz metre ileriye koyun dersem koyacak mıdır? Yoksa araya hatırlı kişi mi sokmam gerekir? İşler hatırlı kişiyle çözülüyorsa eğer ben de kendime hatırı sayılır dostlar edinip makamları parmağımda oynatabilir miyim?

Gelelim en önemli soruya. 

Bu zavallı engelli kediyi nereye götürüp bıraktınız? Yemek ve su bulacağı bir ortama mı bıraktınız? Yoksa arabayı ilk durakta durdurup sokağa mı attınız?  Hayvanların alıştıkları ortam dışında ne kadar zorlandığını bildiğinizi varsayıyorum.  Üç bacaklı haliyle yeni yerine tutunabildi mi? Dayak yemeden saldırıya uğramadan hayatta kalabildi mi?

Herhangi bir yetkilinin sorulara açık ve net yanıtlar vermesini ümit ediyorum. 

Ancak eğer yanılmıyorsam, durum inkar edilecek. Öyle birşey olmadı denilecek. 

Neyse ki şahitlerimizin sayısı yüksek. İnkara meyletmeden samimi yanıtları bekliyoruz bu nedenle. 

Bu haftanın hoyratlık ve kötülükten uzak geçmesini dilemekte haksız mıyım sizce?