Adet döneminde; şiddetli ağrı, bulantı, kusma ve ilişki sırasında çekilen ağrı kadınların hayat kalitesini bozabiliyor. Bu ağrılara çikolata kistinin neden olabileceğini belirten Kadın Doğum ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Volkan Turan, “Çikolata kisti olan kadınların yumurta kalitesi ve sayısı daha düşük olabilmektedir. Karın içinde çikolata kistlerine bağlı anatomi değişmekte ve sperm ve yumurtanın birleştiği tüpler görevini yerine getirememektedir. Bu nedenle hastaların büyük çoğunluğu tüp bebek tedavisine gitmektedir” açıklamasını yaptı.
“OPERASYON OLACAK İSE LAPAROSKOPİ TERCİH EDİLMELİ”
Bu kistlerin cerrahisi çok büyük olmadıkça ve kötü huyluyu düşündürmedikçe ameliyat edilmemesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Turan, “Olası bir operasyon, kadınların yumurtalık rezervini daha fazla azaltacaktır. Operasyon olacak ise laparoskopi tercih edilmeli ve özellikle çocuk sahibi olmayan hastalarda yumurtalıkların maksimum özenle korunmaya çalışılması gerekmektedir. Erken yaşlarda yakalanan hastalarda kullanılacak hormonsal tedaviler (doğum kontrol hapları ve progesteron tedavisi) ile kistlerin büyümesi engellenmeye çalışılmaktadır” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Turan, “Tüp bebek uygulanan kadınlarda ise farklı iğne protokolleri ile yumurtalar büyütülmekte ve çoğu hastada embryoların dondurulması sonrasında rahim özel olarak hazırlanarak transfer işlemi gerçekleştirilmektedir. Bu kadınlarda çikolata kistlerine sıklıkla adenomyosis denilen rahimde çatlaklarla karakterize hastalık eşlik edebilmektedir ve bu kadınlarda düşük riski de fazlalaşabilmektedir” dedi.
“BESLENMEDE ANTİOKSİDAN KULLANILMALIDIR”
Prof. Dr. Turan sözlerine şunları ekledi:
“Genetiğin de endometriozis hastalığına oluşumunda katkısı vardır ve kız kardeşlerde aynı anda görülebilir. Bu kişilerin beslenmesinde antioksidanların kullanılması ve kahve, çikolata ve hayvansal gıdalardan mümkün olduğunca sakınılması faydalı olacaktır. Yıllık takip yapılıp kadının da yaşı göz önünde bulundurularak doğurganlığı korumaya yönelik önlemler alınabilir.”