İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından engellilerin sorunlarına dikkat çekmek, bireysel ve toplumsal yaşamda karşılaştıkları sıkıntıları ve engelleri toplumun diğer kesimlerine de uygulamalı olarak hissettirmek amacıyla kurulan Türkiye’nin ilk “Engelli Farkındalık Merkezi” ülkeye örnek oluyor. Tekerlekli Sandalye, Otizm Duyu Labirenti, Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı, Üstün Zekalılar Alanı, Karanlık/Aydınlık Parkurlar, Engelsiz Oyun Alanı bulunuyor. Uzman rehberler tarafından uygulanan senaryoların ve parkurların tasarlanması amacıyla üniversitelerin Özel Eğitim, Mimarlık, Mühendislik, Endüstriyel Tasarım bölümlerin öğretim üyeleri ve öğrencileri, dernekler ve farklı engel gruplarından katılımcılarla atölye çalışmaları gerçekleştiriliyor.
Her yaş grubundan öğrenciler, kamu çalışanları, eğitimciler, aileler gibi toplumun her kesiminden ve yaş grubundan bireylerin yararlanabildiği Farkındalık Merkezi’ni, 1 sene içinde 200 kurumdan (Okul, üniversite, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, dernek, meslek odaları) 5 bin 230 kişi ziyaret etti. Büyükşehir Belediyesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi arasında imzalanan protokol doğrultusunda, gönüllü üniversite öğrencileri de Farkındalık Merkezi’nde görev alıyor.
Ders kitabında da yer aldı
Engelli Farkındalık Merkezi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl 4. sınıflar için 1 milyon 307 bin adet bastırılan “Sosyal Bilgiler Ders Kitabı”nda da yer aldı. Kitapta, “Birey ve Toplum” konusunun işlendiği bölümde, çocuklara bireylerin farklı özelliklerine saygı göstermenin önemini anlatmak amacıyla merkezdeki çalışmalara değinildi. Milli Eğitim Bakanlığı, kitabın 23. sayfasında “Tüm Renkler Bir Arada” başlığı ile merkezi gezen öğrencilerin deneyimlerinin anlatıldığı haberden alıntı yaptı. Kitaptaki haberi okuyan öğrencilere, merkeze düzenlenen gezilerin amacı ve bu gezilerdeki deneyimlerle ne anlatılmaya çalışıldığı soruldu.
İzlenimler çok etkileyici
İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Farkındalık Merkezi’ne gelen katılımcılardan bazılarına parkurlara başlamadan önce anket düzenlendi, parkurlardan sonra da duygu düşüncelerini bir cümle ile anlatmaları istendi. İşte o cümlelerden bazıları:
"Bu deneyim sonunda asıl güçlü ve iradeli olanın bizim değil, engelli olarak nitelendirilen koca yürekli insanların olduğunu anladım."
"Bu eğitimi, anne adayları, bürokratlar, toplumun her kesiminden insan almalı diye düşünüyorum."
"Önyargılı olmamam gerektiğini öğrendim."
"Farkında olmadan engel neden oluyormuşum."
"Rampalar bir mimar olarak farkındalığımı arttırdı."
"Kendimi biraz üzgün, biraz suçlu hissediyorum."
"Onların yerine kendimi koyabildiğimi hissettim."
"Bir engelli yakını olarak onu ve diğerlerini daha iyi anladığımı hissettim."
"Özellikle otizm labirentinden çok etkilendim. Uzun yıllar otizmli çocuklarla çalışıyor olmama rağmen derin bir etki bıraktı bende."
"Üzüldüm, sevindim, korktum, heyecanlandım; karmaşık duygular yaşadım."
"Kesinlikle onların engelli değil! Bizim onları engelli yaptığımızı öğrendim."
"Asıl engel biziz."
"Engellilere karşı tutumlarımdaki yanlışlıkları gördüm."
"Engelli değil, engellenmiş denmesi gerektiğini öğrendim."
"Belki 'burada bunun ne işi var' diyenlere verebileceğimiz en iyi cevabı öğrendim."
"Tüm bireyler birbirinden farklıdır, farklılıklarına yönelik tedbir alındığında bir arada yaşamak herkesi mutlu eder."
"Mimar olarak daha dikkatli, duyarlı tasarımlar yapmam gerektiğini öğrendim."