Bu kapsamda yatırımcılara KDV istisnası ve Gümrük Vergisi’ne ek olarak %30’luk vergi indirimi ve 6 yıl boyunca da sigorta primi işveren hissesi desteği sağlanacak. Alınan kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirten Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı (ENSİA) Alper Kalaycı, 4. Bölge teşviğinin lisanssız enerji yatırımcılarına çok önemli bir motivasyon kaynağı olacağını belirterek Hükümete teşekkür etti.
“DAĞITIM ŞİRKETLERİ ALTYAPIYI GÜÇLENDİRMEDİKÇE TEŞVİK SONUÇ VERMEZ.”
Ancak bu kararın, yatırımların artması için tek başına yeterli olmayacağına dikkat çeken Kalaycı, Türkiye’de dağıtım şirketlerinden kaynaklanan altyapı sorunları çözüme kavuşmadıkça ve bürokratik mekanizmalar sadeleşmedikçe verilen teşviğin bir ayağının eksik kalacağını ifade etti. Kalaycı, Rüzgâr ve Güneş enerjisinde teknolojik gelişimlerin etkisi ile yatırım maliyetlerinin düştüğünü, buna karşılık enerji fiyatlarının artması ile bu yatırımların cazip hale geldiğini hatırlattı. Türkiye’nin Ocak ayı sonu itibarıyla ulaştığı 100 bin Megavat kurulu güç içinde Rüzgar, Güneş, Biyokütle ve Jeotermal’den oluşan yenilkenebilir enerji kaynaklarının payının yüzde 22’ye ulaştığı bilgisini veren ENSİA Başkanı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“ALMANYA BİZDEN %60 DAHA AZ GÜNEŞ ALIYOR AMA 6,4 KAT FAZLA ENERJİ ÜRETİYOR”
“Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ederken, ülkemizde asıl sorunun elektrik dağıtım altyapısında yaşanan sorunlar ve bürokratik mekanizmalardaki yavaşlık olduğunu ifade etmek istiyoruz. Lisanssız projeler artık bütün dünyanın dikkatle izlediği, tüketimin olduğu yerde üretimi önceleyen yatırımlardır. Özelikle Güneş enerjisinde ülkemiz çok şanslı. Ancak dünyanın en verimli coğrafyaları arasında yer almamıza rağmen, 100 bin MW kurulu gücümüz içinde güneş enerjisinin payı sadece 7 bin 881 Megavat seviyesinde. Türkiye’nin yıllık 2 bin 737 saat, günlük 7,5 saat verimli güneşlenme süresi bulunurken, evsel tüketim için çatı tipi GES kullanımı ihmal edilebilir büyüklükte bulunuyor. Güneş enerjisi kurulu gücünü 51 bin Megavat seviyesine çıkaran Almanya'nın başkenti Berlin’in yıllık güneş enerjisi üretim potansiyeli bin 100 kilovat saat iken, Türkiye’nin kuzeyindeki en az güneş alan bölgesi Karadeniz Bölgesi’nin yıllık güneş enerjisi üretim potansiyeli ise tek başına bin 400 kilovat saat düzeyinde. Bu rakam Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimize gidildikçe yılda 2 bin kilovat saate yükseliyor. Bu veriler, ülkemizin güneş enerjisinde henüz yolun başında olduğunu ve öz tüketime dayalı çatı tipi GES yatırımlarının bir an önce yaygınlaşması gerektiğini ortaya koyuyor. Tüm bu gerçekler ve karşımızda atıl duran dev yerli enerji kaynağı ortada iken, vatandaşımızın güneş enerjisinden daha fazla elektrik üretmesi gerekiyor.”