Dünyanın 5 yerinde üniversitesi, Türkiye'nin 48 ilinde 100'ü aşkın kampüsünde Avrupa standartlarında binlerce öğrenciye eğitim veren Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları, önümüzdeki yıllarda okul sayısını 120'ye çıkarmayı, 2023 yılında üç kıtada 350 okula ulaşıp dünyanın en büyük, başarılı ve saygın eğitim kurumlarından biri olmayı hedefliyor.
İzmir'in kendisi için ayrı bir yeri olduğunu da belirten BahçeşehirUğur Eğitim Kurumları'nın patronu Enver Yücel, Bornova, Güzelbahçe, Karşıyaka ve Torbalı'dan sonra 5'inci kampüsünü 60 milyon TL yatırımla Bornova Çiçekli'de 2018-2019 eğitim öğretim yılında açacak. Enver Yücel, eğitim sektörüne nasıl girdiğini, Türkiye'deki eğitim sistemini, öğrencilerin nasıl başarılı olabileceğini ve İzmir ile ilgili düşüncelerini anlattı.
"AVRUPA'NIN EN BÜYÜK GRUBU"
-Eğitim sektörüne nasıl giriş yaptınız?
Giresun'da ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra Haydarpaşa Lisesi'ne okumak için geldim. Liseden sonra iyi üniversitelere girmek için dershanelere giderdim. Lise son sınıfta iki dersten kaldığım sırada dershanenin sahibi bırakmaya karar verdi. Üç derslik bir yerdi. 1973 yılında 10 taksitle dershaneyi aldım ve sahibi oldum. Lise mezunu biri olarak eğitim sektörüne başlamış oldum. Sonra Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi olan İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Matematik bölümünü bitirdim. Tesadüfen dershane sahibi olduk.
-Eğitimin patronu olacağınızı hayal edebilir miydiniz?
Köy okulunda okudum ve her gün iki kilometre yürüyerek gidiyor geliyordum. Araç olmadığı gibi yağmurda, karlı günlerde yürümek zorundaydık. Hatta kışın yakacağımız odunları elimizde evden getirirdik. İstanbul'da kalmak, yaşamak, okuyup meslek dahibi olmaj her köylü çocuğun hayaliydi. Zaman içersinde her şey değişti. Böyle bir kurum olacağız diye bir düşüncem yoktu. Eğitim işine girdikten sınra İstanbuk'da dershanemiz büyüdü, Anadolu'ya açıldık. Bunları yaparken eğitimin ne işe yaradığını, gücünün ne kadar fazla olduğunu kavradık. Türkiye'nin eğitim meselesi bizim meselemiz oldu. Dershanecilik yapmamıza rağmen, Türkiye'de eğitimin nasıl olması gerektiği üzerinde kafa yorduk. O zamanlar, özel okul açacağım ve dünyanın en iyilerinden biri olacak düşüncesiyle eğitim sektörüne girmeye çalıştık. Hedefimiz dünya çapında büyük bir eğitim kurumu olmak. Avrupa'nın en büyük eğitim grubuyuz. Nitelik olarak büyüklük artık bizi tatmin etmiyor. Tatmin eden, Türkiye'nin eğitimde bir markasının olması, Türkiye sorunlarının eğitim yoluyla aşılabileceğini kavrayıp çocuklara ve gençlere nasıl katkı sağlayabiliriz diye düşünüyoruz.
"DİJİTAL ÇAĞA AYAK UYDURMALIYIZ"
-Türkiye'de eğitim sistemini nasıl buluyorsunuz?
İyi ülke olmanın tek yolu eğitim. 21. yüzyılın dijital çağında, öyle bir eğitim yapmalıyız ki, Türkiye'nin milli gelirini 10 bin'den 25 binlere çıkaralım. Bunun da tek yolunun iyi ve kaliteli bir eğitimden geçtiğine inanıyorum. Sanayi devrimi anlayışı ile eğitim politikası izlersek, bugünün dünyasına hitap etmezsek bir yere gidemeyiz. Eğitimin araç olduğuna inanıyorum. Ülkenizde, petrol çıksa, altın madeni çıksa, eğitim düzgün değilse, o ülke kalkınamaz ve üst sıralarda bir ülke olarak yerini alamaz. Dünyanın süper gücü ve geri kalmış ülkeler dahi, 'Eğitim ne olacak' diye kafa yoruyor. Ülkemiz fiziksel yapısını, okul inşaatını, derslik sayısını tamamladı. Eğitimde fiziksel yapı artık ikinci planda. Çadırda da ders yaparsın, teknolojiyi kullanarak, uzaktan eğitimle de ders yapabilirsin. Önemli olan eğitimin içeriği olmalı. Kişiye özgü öğretim olmalı. Sonuçlar basit bir sınav mantığına dayatılmamalı. Biz girişte sıralama sınavı yapıyoruz. Bizim yaptığımız sınav öğrencinin neyi bilmediğini ortaya çıkarıyor. Öğrencinin neyi bildiğini ortaya çıkarmamız gerekir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitimde arayış çabası doğrudur. Eğitimin içini değiştirmek gerek. Her şey değiştiği zaman hala eski anlayışla bir eğitim yapamayız. Bizim Google kafalı öğrenciler değil, daha araştıran öğrenciler yetiştirmemiz lazım.
"400 MİLYONLUK YATIRIM YAPTIK"
-2019 yılında İzmir Çiçekli 50. Yıl Kampüsü açılıyor. Biraz bilgi alabilir miyiz?
İzmir'e çok güzel okullar açtık. 10 yıl içersinde eğitime 400 milyon yatırım yaptık. Bahçeşehir Koleji olarak İzmir'deki 5'inci kampüsümüzü Bornova Çiçekli'de açıyoruz. Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Fen ve Teknoloji Lisesi ve Anadolu Lisesi'nin bulunacağı İzmir Çiçekli 50. Yıl Kampüsü, 2018 - 2019 eğitim öğretim yılında eğitime başlayacak. Doğayla iç içe bir lokasyonda 20 bin metrekare alana kuruluyor. STEM Center ve STEM+A eğitim modeli uygulamaları için hazırlanan laboratuvarlar, robotik ve drone atölyelerinin yanı sıra kapalı hüzme havuzu, açık ve kapalı spor alanları, tenis kortları ve doğa yürüyüş yollarının bulunduğu kampüs öğrencilere ayrıcalıklı bir eğitim ortamı sunacak. 60 milyon yatırımla dünya ile yarışacak olan kampüsü hayata geçiriyoruz. İki yıl önce Güzelbahçe'de açtığımız Fen ve Teknoloji Lisesi'ni de bu kampüse taşıyacağız.
Eğitimde bir numara olmak istiyorsunuz. Başka hayaliniz ve hedefiniz var mı?
Türkiye'nin zenginliği ve gelişmesi için eğitimin içeriğinin değişmesi ve daha kaliteli eğitim yapmak hedeflerimiz. Dünyada en iyi eğitim veren kurumlardan biri olmak istiyoruz. Türkiye'nin güçlü bir eğitim markası olmasını istiyoruz. Anaokulu'ndan İlkokula ve Lise'ye kadar dünyanın gerisinde değiliz ve kalmayacağız diyoruz. İzmir'de ve Diyarbakır'da yaptığımız kampüsler Avrupa'nın bir çok yerinden iyidir. Amerika'nın yüzde 90'ından da daha iyidir. Dünyanın her noktasında bir eğitim kurumumuz var. Bu kadarıyla da yetinmiyoruz. Dünyanın en iyilerinden biri olmak için uğraşıyoruz.
"AYDIN BİR ŞEHİR"
-İzmir'de eğitimi, veli ve öğrenciyi nasıl buluyorsunuz?
İzmir, Türkiye'nin en aydın ili. İzmir'de yapılan hizmeti veli anlıyor, kavrıyor ve takdir ediyor. Veli takdir ettikçe, biz daha iyi ve mükemmelini yapma arzusu içersinde oluyoruz. İzmir'e ne yapsak, veli takdir ediyor. Yanlış ve eksik olduğumuz zaman anında uyarıyor. İzmir'de otokontrol var. Öğrencisiyle velisiyle aydın bir şehir.
Röportaj: Mehmet İNMEZ / Habertürk