Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) 11. Uluslararası Öğrenci Buluşmaları Final programına katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Türkiye’ye gelen misafir öğrencilere sadece okulların değil, gönül dünyalarının da kapılarının açıldığını vurgulayarak şöyle konuştu: Hangi coğrafyadan gelirse gelsin, burada eğitim öğretip görüp ülkesine dönen tüm kardeşlerimizle hayatın her alanında birlikte yol yürümek istiyoruz. Bu kardeşlerimizin gerek ülkemizle, gerek kendi aralarındaki ilişkiyi güçlü tutmaları hepimizin faydasınadır. Türkiye tarihi boyunca hiçbir topluma tahakküm etme anlayışıyla hareket etmemiştir. Biz ülke ve millet olarak sadece kendimize kader arkadaşları arıyoruz. Sizler gibi yol arkadaşlarına sahip olmaktan dolayı bahtiyarız.
Misafir öğrencilerimizi kabulden, eğitime ve mezuniyet sonrasına kadar her aşamada, İslam’ın ve Türkiye’nin düşmanı bu terör örgütünün (FETÖ) istismarından kurtaracak tedbirleri aldık, alıyoruz.
Arnavutluk da maalesef işte o FETÖ terör örgütünün âdeta istilası altında. Tabii görüşmelerimiz oluyor. Er veya geç orada da onların o müstevli hareketini çökerteceğiz. Her geçen gün orada mesafe alıyoruz ve Maarif Vakfımız Arnavutluk’ta okulları teslim alma sürecini devam ettiriyor.
ÇITAYI YÜKSELTİYORUZ
Maarif Vakfımız özellikle Afrika’da, bunun yanında biraz da yavaş da olsa Balkanlar’da yürüttüğü faaliyetlerle mahallinde eğitim öğretim konusunda önemli mesafe katetti. Vakfımızın kısa sürede hayata geçirdiği projelerle sadece Afrika’da 10 bin öğrenciye eğitim öğretim veriyor olmasını önemli görüyorum. Yunus Emre Enstitüsümüz dünya çapında sayıları 55’e ulaşan Türk Kültür Merkezi ile çok güzel faaliyetler yürütüyor. Esasen hepsi de birbiriyle ilişkili olan faaliyetleri inşallah yeni dönemde çok daha koordineli, çok daha yakın iş birliği içinde ve sürekli çıtayı yükselterek sürdüreceğiz.
BM İÇİN ÖNERİ
Şu anda 196 ülkeye diyoruz ki ‘Senin de BM Güvenlik Konseyi’nde daimi üye olma hakkın yok mu?’ 5 daimi üye, 15 geçici üye, 20 üye... Bu 20 üyenin tamamı daimi üye olsun ve dönerli olarak, 10’u diyelim ki bir sonraki 10 olarak kalsın ama bu değişim devam etsin, bu değişim devam ederken de buradaki 20 üyenin tamamı da BM Güvenlik Konseyi’nin üyesi olsun. Dolayısıyla 196 üyenin 196’sı da BM Güvenlik Konseyi’nde üyeliği yaşasın.
MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Şu anda bir tane halkı Müslüman olan ülke BM Güvenlik Konseyi’nde yok. Nasıl iş bu? Biz adalet istiyoruz. BM adaleti tesis için kuruldu ama şu anda böyle bir yaklaşım var mı? Yok. Biz bunu aramaya devam edeceğiz. Biz insanlığın adaletini arıyoruz. Bunu er ya da geç inşallah yakalayacağız. İnşallah belki hemen değil ama bir gün mutlaka dünya mazlumlarının adalet talebinin yerine geldiğini göreceğiz.
Öğrencilere çifte müjde
Türkiye’de 115 bin misafir öğrenci bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: Hedefimiz bu sayıyı 350 bine çıkarmaktır. Böylece dünyada en çok misafir öğrenci barındıran ilk 5 ülke arasına gireceğiz. Misafir öğrencilerimiz belli dönemlerde ikamet belgelerini yenilemek mecburiyetindeler. Şimdi 115 bin öğrencimizin tamamı da belgelerini göç idaresine gitmeden kendi üniversitelerinden alabilecekler. Eskiden misafir öğrencilere çalışma izni verilmiyordu. Yakında hem öğrenciler hem mezunlar için çalışma iznini ortadan kaldırıyoruz.
İstemeseniz de güçleneceğiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan haddini aşan Fransa’ya sert sözlerle yüklendi. Erdoğan “Türkiye’ye karşı son dönemde yaptıklarını görüyorsunuz. Güçlendiğimizden rahatsız oluyorsanız, isteseniz de istemeseniz de güçleneceğiz” dedi. Konuşmasında Roman vatandaşları ülkeden çıkarmaya çalışan Fransa’yı eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: AB’de romanları bir kenara koyamazsın. Fransa Romanları Fransa’dan dışladı. Hâlbuki AB müktesebatında bu yasak. Ben Romanların içinden çıktım geldim. Ben Romanlarla beraber okudum. Aynı ilkokulda okudum. Roman mahallesinden bir başbakan, bir cumhurbaşkanı çıktı geldi. Bizim inancımızın güzelliği burada. Burada tefrik yok. Afrika başta olmak üzere mazlum coğrafyalara gittiğimizde sadece ‘gelin beraber kazanalım çağrısı yapıyoruz, bunun ötesinde bir adıma tevessül etmiyoruz.