Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından aday olmayacağını açıklaması, Erdoğan'ın Başbakana görevi bıraktırdı yorumlarını beraberinde getirdi. Erdoğan ve Davutoğlu arasında şu ana kadar yaşanmış, kriz yaratan 20 büyük sorun;
Davutoğlu'nun 17-25 Aralık süreci tavrı
17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk sürecinde suçlanan eski dört bakanla ilgili soruşturma ciddi krize yol açtı. Davutoğlu eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar’ın Yüce Divan’a gidip aklanmaları yönünde tavır koyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şimşeklerini üzerine çekti.
Hakan Fidan'ın milletvekilli olması
Erdoğan’ın “Sır küpüm” dediği MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın milletvekilliği için görevinden istifası da iki ismi karşı karşıya getirdi. Davutoğlu’ndan onaylı bu istifaya Erdoğan, “Müsaade edilmiyorsa orada kalması gerekirdi. Kırgınım” tepkisi verdi. Sonuçta Fidan görevine dönmek zorunda kaldı.
Genel seçimlerdeki liste krizi
Davutoğlu’nun genel başkanlığında girilen 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerindeki milletvekili aday listelerinin oluşumu sıkıntılı geçti. Erdoğan, seçimlere damgasını vurdu.
Erdoğan'ın Binali Yıldırım kozu kullanması
AK Parti’nin 12 Eylül 2015 kongresi ise liste krizine sahne oldu. Binali Yıldırım’ın kongre öncesi seçilmeye yetecek sayıda delege desteğini sağlaması, Erdoğan’ın liste anlaşmazlığı yaşadığı Davutoğlu’na karşı Yıldırım kozunu kullandığı yorumlarına yol açtı.
AKP'nin 7 Haziran seçimlerinde yeterli oy alaması
7 Haziran 2015 seçimleri sonrasındaki koalisyon görüşmeleri süreci de Erdoğan-Davutoğlu arasında sıkıntı yarattı. Davutoğlu koalisyona sıcak bakarken, seçim isteyen Erdoğan’ın dediği oldu.
Bakanlar kabinesinin oluşturulması
Güç savaşına sahne olan kabine listesine Erdoğan ağırlığını koyarken, Davutoğlu’nun sıcak bakmadığı isimlerden Binali Yıldırım ve Berat Albayrak listeye girdi.
Arınç ve Gül gibi isimlerin Davutoğlu'na yakınlığı
Bu sürecin bir başka sıkıntılı konu başlığını da Bülent Arınç başta olmak üzere Erdoğan’ın köprüleri attığı belirtilen partinin “ağır ağabey”lerinin Davutoğlu’na yakın durmaları oluşturdu. Erdoğan ve Davutoğlu’nun danışmanları arasında yaşandığı öne sürülen ‘güç mücadelesi’ iddiaları da gündeme geldi.
Davutoğlu'nun başkanlık sisteminde ısrarcı olmaması
Seçim kampanyalarının önemli gündem başlıklarından anayasa kapsamında ‘başkanlık’ sisteminin Davutoğlu tarafından yeterince savunulmadığı savları da bir başka sıkıntı kaynağı oldu. Davutoğlu’nun, “Başkanlık sistemini savunursam kendimi inkâr etmiş olurum” dediği bile öne sürüldü.
Yeni anayasa üzerinde anlaşamama
Davutoğlu’nun yeni dönemde başkanlık sistemi öngören partisinin yeni anayasa hazırlığını bir an önce Meclis’e taşıma isteği de sıkıntı yarattı. Erdoğan’ın müdahalesiyle süreç yavaşlatılırken, Davutoğlu da çalışmaları ‘demlenmeye’ aldıklarını söyledi.
Davutoğlu'nun il ve ilçe başkanlarından malvarlığı açıklaması istemesi
Davutoğlu’nun geçen yıl ocak ayında açıkladığı örgüt yöneticileri de dahil siyasilerin mal varlığı ve seçim harcamalarına şeffaflık getiren pakete Erdoğan, “Bu gidişle görev alacak il ve ilçe başkanı bile bulamazsınız” tepkisini gösterdi.
HDP dokunulmazlıklarının kaldırılmasında Erdoğan ısrarı
Erdoğan, sık sık HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için açıklama yaptı. Ancak Davutoğlu, uzun süre bu konuda adım atmadı.
Davutoğlu'nun çözüm sürecini tekrar işleme koyma isteği
Davutoğlu, Diyarbakır ziyareti sonrasında çözüm süreciyle ilgili, “PKK, 2013 Mayıs’ına dönerse her şey konuşulabilir” dedi. Erdoğan bir gün sonra, “Ortada müzakere edecek bir konu yoktur” yanıtını verdi.
Erdoğan'ın terörün yeniden tanımlanması talebi
Erdoğan, terör tanımının yeniden yapılarak Türk Ceza Yasası’nda düzenlenmesini istedi. Davutoğlu, şimdiye kadar bu konuda bir adım atmadı.
Terör örgüt yandaşlarının vatandaşlıktan atılması
Erdoğan, terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil gereken tüm önlemlerin alınmasını istedi. Davutoğlu ise “Şu ana kadar gündemimize gelmedi” demekle yetindi.
Bürokratik atamalar
Ekonomi üst yönetimi ve valiler başta olmak üzere bürokrasideki kritik atamalar da sıkıntı oluşturdu. Davutoğlu seçimlerden sonra, vekaleten atamaları durduran genelge yayımladı. Bu gelişme kulislerde büyük yankı buldu. Ancak, sorunun çözümü de mümkün olmadı. Davutoğlu bir süre sonra genelgeyi kaldırmak zorunda kaldı.
Akademisyenlerin tutuklanmasına Davutoğlu itirazı
Güneydoğu’daki operasyonlara karşı bildiri yayınlayan akademisyenlere yönelik tutuklamalar da ikili arasında görüş ayrılığını su yüzüne çıkardı. Davutoğlu, tutuklu yargılamaya ilkesel olarak karşı olduğunu söylerken, Erdoğan ise “Suçluysa tutuklu yargılanacak” mesajını verdi.
Dündar ve Gül'ün tahliye edilmesi
Anayasa Mahkemesi’nin, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’e tahliye yolunu açan kararına Erdoğan, “Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum” tepkisi verirken, Davutoğlu tutuksuz yargılamadan yana olduğunu söyledi.
Obama ile Davutoğlu görüşmesinin gündeme gelmesi
Davutoğlu’nun ABD Başkanı Barack Obama ve Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yapması planlanan görüşmesi ertelendi. Bu ertelemenin, Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevrelerinde yarattığı rahatsızlıktan kaynaklandığı iddiaları ortaya atıldı.
Davutoğlu'nun elinden il ve ilçe başkanı yetkilerinin alınması
29 Nisan MKYK’sında örgütlere atama yetkisinin Davutoğlu’ndan alınması ise kopuşun son halkasını oluşturan en ciddi krize yol açtı. Bu yetki, Davutoğlu’na yakın sadece iki ismin bulunduğu MKYK’ya verildi.
Pelikan dosyalarının ortaya çıkması
Davutoğlu ile Erdoğan cephelerindeki en önemli kriz noktalarından birini de her iki kesime yakın yazarlar ve sosyal medya hesapları üzerinden paylaşılan mesajlar oluşturdu. Son olarak, ‘Pelikan Dosyası’ başlığıyla açılan dosyayla hedef alınan Davutoğlu, partisinin son iki Meclis grup toplantısında, “Sanal şarlatanlar” da diyerek çok sert tepki verdi. Bu son dosya parti içindeki saflaşmaların boyutunu ortaya koydu.