Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetleri ve Cumhurbaşkanlığının arşivi açıktır, yüreğiniz varsa gelin, özellikle sözde ermeni soykırımı iddiasında bulunanlar bu çağrıyı yaptım, yüreğiniz varsa gelin" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları;
Vakıf kurmak eserleri yaşatmak gelecek nesillere bırakmak çok önemlidir. Her vakfiye bizlere birer emanettir. Emanete sahip çıkmak da inancımız gereğidir.
Hepimizin vakıf eserlerine imtiham göstermesi, onları koruması şarttır. Bu açıdan hepimizin vakıf eserlerine değer göstermesi, onlara değer vermesi, onları koruması şarttır. Ancak bu konuda iyi bir imtihan verilmediği görüyoruz. Bir dönem büyük ihmaller söz konusu oldu. Tek parti CHP döneminin bu konuda sabıkası kabarıktır, Türkiye'nin bu talihsiz yıllarında pek çok vakıf eseri talan edilmiş, kaderiyle başbaşa bırakılmıştır. Tarihi ve kültürüyle kavgalı bu zihniyet ecdada da ihanet etmiştir. Asırlara meydan okuyan yüzlerce eser satılmıştır
GÖRÜNCE YÜREĞİMİZ PARÇALANIYOR
Kimi yazarlar tek parti döneminde kapatılan cami sayısının kayıt altına alınandan fazla olduğunu ifade ediyorlar, Arapça ezanı yobazlık emaresi olarak gören bunun için de 18 yıl boyunca semalarımızdan eksik görenler, camilerimizi de ihtiyaç fazlası diye satışa çıkarmışlardır. Birçok Osmanlı tarihi eseri de satılmış, arşiv belgelerimiz bugün Sofya kütüphanesinin en nadide eserlerini oluşturuyor. CHP zihniyeti işte bu, bunlarda böyle tarih kendilerine yönelik sanat, kültür, bunları korumak yok. Onların hepsi Osmanlı tarihine ışık tutuyordu. Ülkemizde talan edilen bir sürü ecdad emanetinin tarumar edildiğini görünce yüreğimiz parçalanıyor.
Sahip olduğumuz hazine öylesine büyük, hacimli ki tüm yağmalara rağmen hala bizi ayakta tutmaya gücü yetiyor.
YERLİ ESER ÇAĞRISI
Eğitim-öğretim sistemimizin müfredatını medeniyet ve tarih şuuru verecek şekilde düzenlemeliyiz. Yerli ve milli anlayış kültür sanatta da idealimiz olmalı.
Cengiz Aytmatov Kırgızistan kültüründen beslendi. Dostoyevski ve Tolstoy Rusya kültüründen beslendi. Biz de kendi kültürümüzün içinden filizlenen evrensel ürünler ortaya çıkartabiliriz. Yeter ki komplekslerimizden kurtulup kendimiz olalım. İnanın bana, gerisi çok kolay. Biz 16 yıldır bunun için çalıştık. Başardıklarımız oldu, başaramadıklarımız oldu. Ama mücadeleden asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
YÜREĞİ YETEN VARSA GELSİN
Yıllarca kapalı kapılar ardında kalmış belgeleri hamdolsun gün ışığına çıkardık, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Cumhurbaşkanlığının arşivi açıktır, yüreğiniz varsa gelin, özellikle Sözde Ermeni soykırımı iddiasında bulunanlara sürekli bu çağrıyı yaptım; Yüreğiniz yetiyorsa buyrun, biz arşivlerimizi açıyoruz, varsa sen de arşivini aç. Ama bunlar sadece dünyadaki diasporalarıyla birlikte Türkiye aleyhine kampanya yapıyorlar. Bununla birlikte Türkiye'yi suçlu durumuna getirmeye çalışıyorlar, ama getiremezsiniz çünkü biz haklıyız.
Şu an 3 ülkede bulunan Vakıf Kültür varlıklarının envanter çalışmasını tamamladık.
DEAŞ'TAN FARKINIZ YOK
Fransa'nın aydınlık geçinen karanlıkları. Siz, Kuran-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif ediyorsunuz. Bizim medeniyetimizde, İncil'den Zebur'dan Tevrat'tan şunları şunları çıkarın diye bir anlayış yok. Biz tam aksine semavi kitapların hepsini saygın buluruz, onların üzerinden de herhangi bir spekülasyona gitmeyiz. Bizim kutsal kitabımızla ilgili bu ifadeleri kullanmak sizin haddinize mi?
Camilerimizi saldırıyorsunuz, kundaklıyorsunuz. Ama biz ülkemizde böyle bir şeyi ne yaptık, ne yapacağız. İşte aramızdaki fark bu. Sizin DEAŞ'tan hiçbir farkınız yok.
Fransa'daki 3-5 kendini bilmezin açıklamalarını da biz sadece cehaletlerinin yansıması olarak görüyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak restorasyonu tamamlanan eserlerin tüm müslümanlara hayırlı olmasını diliyorum diyerek sözlerini sonlandırdı