Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin bekası, milletimizin istiklali uğrunda can veren kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Vatan ve millet için mücadele ederken gazilik mertebesine erişmiş tüm gazilerimize sağlıklı, hayırlı uzun ömürler diliyorum. O gece özgürlüğüne, ezanına, bayrağına, vatanına, devletine, geleceğine, sahip çıkan milletimin tüm fertlerine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum" dedi.
"Vazgeçmeyen kahramanların haklarını ödeyemeyiz"
Abdurrahim Karakoç’un bir şiirini okuyan Erdoğan, ”Fedakarlıklarıyla o karanlık geceyi milletimiz ve demokrasimiz için karanlıktan aydınlık sabaha kavuşturan yiğitlerin hakkını asla ödeyemeyiz. O gece çıplak elleriyle tankları durduran, ölüm kusan silahlara meydan okuyan cesaret abidelerinin hakkını ödeyemeyiz. O gece yurdu yaşatmak için can veren ama canından aziz bildiği vatanından vazgeçmeyen kahramanların haklarını ödeyemeyiz. 15 Temmuz şehitleri, Bedir’den Çanakkale’ye, İstiklal Harbi’nden Kıbrıs Barış Harekatı’na, terörle mücadeleden yurt dışı operasyonlarımıza bütün bunlarla birlikte batıla, zalime ve küfre karşı yürütülen hak mücadelesinin günümüzdeki temsilcileridir. Onlar tarihi ile büyük, değerleriyle büyük, vicdanı, merhameti, adaleti ile büyük bir milletin gözbebekleridir. Her kim bunu gölgelemeye çalışıyorsa ülkesine, milletine, hepsinden önemlisi kanlarıyla destan yazan aziz şehitlerimize ihanet ediyor demektir. Biz şehitleriyle yaşayan şühedanın ölmediğine inanan, diri olduklarına inanan bir milletin müntesipleriyiz" diye konuştu.
"Biz istiklal Marşı’nda dahi şehitliği arzulayan, şehitliği isteyen, şühedanın emanetini evlatlarına hatırlatan bir milletiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:
"Her karışında bir yiğidin yattığı bu güzel ülkenin asli sahibi şehitler ve gazilerin başını çektiği kahramanlardır. Bu ülkenin sahibi, canı cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda diyen vatan aşıklardır. Bu ülkenin sahipleri ‘eve erzak almaya değil, devletimize sahip çıkmaya geldik’ diyen Batuhanlardır. 15 yaşındayken şehadet şerbeti içen Halil İbrahim Yıldırım’dır. Bu ülkenin sahibi vatan aşıklarıdır. Günde 5 vakit ezanlarımız eğer gökyüzünü süslüyorsa, minarelerimizden Allahuekber nidaları eksik olmuyorsa, bağımsızlığımızın timsali al bayrağımız 780 bin kilometrekarenin her karışında gururla dalgalanıyorsa, bu millet geleceğine umut ve güvenle bakabiliyorsa, Türkiye hedefleri ve idealleri doğrultusunda kararlılıkla ilerliyorsa, bunların hepsinin ötesinde ölümü öldüren kahramanların canı, kanı, gayreti, fedakarlığı vardır."
Hiç kimsenin 15 Temmuz gecesi milletin verdiği şanlı mücadeleyi önemsizleştirmeye hakkı olmadığını söyleyen Erdoğan, "15 Temmuz milletin, milli iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir. 15 Temmuz, hakkın batıla, adaletin zulme, istiklalin istiskale galip gelmesinin adıdır. Milletimiz 15 Temmuz’daki direnişiyle hem bir darbe girişimini püskürtmüş, hem de ülkemizi teslim almayı hedefleyen bir işgal teşebbüsünü engellemiştir. Milletimiz 15 Temmuz direnişi ile hem bir darbe girişimini püskürtmüş hem işgal teşebbüsünü engellemiştir. Genci yaşlısıyla bu millet Türkiye’nin geçilmez olduğunu tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Türk milleti sokakta istiklalini korurken milletin vekilleri de bu yüce çatı altında demokrasiye, milli iradeye sımsıkı sahip çıkmıştır. Milletvekillerimiz Gazi Meclisin şanına yakışır şekilde tepelerine atılan bombalara rağmen halkın emanetini yere düşürmemiştir. O gece engelleri aşarak, tankların çevresinden dolanarak, namluların ucundan yürüyerek Meclise gelen ve milletin vekili olmanın sorumluğunu yerine getiren herkese şahsım, milletim, ülkem adına şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Tarihin 15 Temmuz gecesi yaşanan diğer kahramanlıklar gibi Gazi Meclisin çatısı altında sergilenen dayanışmayı altın harflerle yazacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri kutlu emanete helal getirmemek bizim en önemli görevimizdir. Siyasi hayatımızın herhangi bir döneminde hamdolsun siyasi hayatımızda şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek hiçbir adım atmadık. Siyaseti ülkenin milletin hayrına olan işlerde yarışmak olarak gördük, içerde ve dışarıda milletimizin hakkını savunurken 84 milyonun tamamını kucaklamaya çalıştık. Vatanımızın bekası, milletimizin dirlik ve birliği, Türkiye’nin topyekun refah ve huzurundan başka bir hedef peşinde koşmadık" dedi.
Erdoğan, önceliği millet ve memleket olan herkesle Türkiye ortak paydasında buluşmaya gayret edildiğini belirterek, "Türk siyasetinin 84 milyonu ilgilendiren meselelerde milli mutabakat ruhu ile hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Siyasi partilerimiz, fikirlerimiz, hayata bakış açılarımız farklı olsa da hepimiz aynı vatanın, aynı toprağın, aynı iklimin insanıyız. Kökenlerimiz, görüşlerimiz ayrı olsa da hepimiz binlerce yıllık ortak bir mazinin kıyamete kadar sürecek ortak bir geleceğin sahipleriyiz. Al bayrağımız bağımsızlığımızın sembolleridir" ifadelerini kullandı.
Bugün 5. yıl dönümü olan 15 Temmuz destanının ortak gurur kaynağı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Tüm renkleri ve farklılıklarıyla Türkiye 84 milyonun tamamının ortak yurdu, ortak yuvasıdır. Son 1 buçuk yıldır tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkileyen virüs salgını millet olarak kaderimizin de, kederimizin de aynı olduğunu göstermiştir. Bu salgın 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi varlığımıza yönelik tehditleri ancak kenetlenmeyle aşabileceğimizi bizlere tekrar hatırlatmıştır" diye konuştu.
Yeni anayasa başta olmak üzere Türkiye’nin demokrasini güçlendirecek, refahını artıracak, itibarını yükseltecek, toplumsal barışını perçinleyecek tüm milli meselelerde siyaset kurumunun gereken uzlaşma kültürünü yaşatması gerektirdiğini kaydeden Erdoğan şunları söyledi:
"Türk demokrasisinin bir daha böyle menfur saldırılara maruz kalmaması için sorumluluk sahiplerinden özellikle sorumluluk duygusuyla hareket etmesi büyük önem arz ediyor. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 eski Türkiye alışkanlıkları ve kamburlarıyla değil, yeni Türkiye vizyonu ve heyecanı ile girmek istiyoruz. Siyaset kurumun bunu başarabilecek olgunluğa, dirayete ve basirete sahip olduğuna inanıyorum. 84 milyonun her bir ferdinin bizimle aynı inancı, aynı hissiyatı paylaştığını düşünüyorum. Görevliler arama tarama çalışmalarını devam ettiriyor. Rabbim bizlere bu tür felaketleri yaşatmasın diye niyazım var. Ülkemiz milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum."