Bursa’da 2008’de bir ihbarı değerlendiren polis, Yüksel Dilsiz’i takibe aldı. Kendisini ‘JİTEM görevlisi’ ve ‘Yüzbaşı’ olarak tanıtan Dilsiz, 17 yaşındaki bir erkek çocuğu ile para karşılığında birlikte olurken Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Dilsiz’in, merkez Yıldırım İlçesi’ndeki evinde yapılan aramada iddiaya göre Ergenekon soruşturmasıyla ilgili dokümanlar ele geçirildi. Dilsiz, ‘Erkek çocuğun cinsel istismarı’ ve Ergenekon soruşturması kapsamında ‘Yasa dışı örgüt üyesi olmak’ suçlarından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Yalan beyan verdi
Bir süre sonra Dilsiz, Ergenekon davasındaki duruşmalarda sanık olmanın yanı sıra gizli tanık olarak da iddianamede yer aldı. Sanık Levent Ersöz’ün bilgisi doğrultusunda hareket ettiğini söyleyerek kendisini “JİTEM’de çalışan yüzbaşı olarak” tanıttı. Ancak Ergenekon avukatları Yüksel Dilsiz’in cinsel istismar dahil birçok suç kaydına sahip olduğunu belirterek, “Yüksel Dilsiz bu davalardan beraat ettirileceksin diye kandırılıp gizli tanık yapıldı. Sanıklar aleyhinde bu nedenle ifade veriyor” diyerek savunma yaptı.
Ancak işler bu davalardan kurtulmak için yalan beyan verip gizli tanık olan Yüksel Dilsiz’in istediği gibi olmadı. Dilsiz Bursa’daki mahkeme tarafından 2012 yılında birden fazla kez cinsel istismar suçundan 22 yıl, yine bir çok kez hürriyeti kısıtlama suçundan da 9 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Ergenekon davasında yeniden yargılama kararı verilince Yüksel Dilsiz bu defa FETÖ’cü polisler tarafından yalan beyan vermesi için kandırıldığını belirterek yapılacak duruşmalarda ifade vereceğini belirtti. Bu olaydan sonra Yüksel tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde FETÖ’cü gardiyanlar tarafından işkence gördüğünü iddia ederek 4. Ağır Ceza Mahkemesine yazı gönderdi. ‘Konuşmamam için işkenceden geçirildim’ diyen Dilsiz, başka bir cezaevine gönderilmek için mahkemeden yardım istedi.
Samast da aynı iddiada bulundu
Hrant Dink cinayetinde tetiği çeken Ogün Samast’a geçtiğimiz günlerde kendi isteğiyle geldiği Silivri Cezaevi’nde FETÖ’cü gardiyanlar tarafından konuşmama baskısı gördüğünü belirterek savcılıktan, “Burada kalırsam öldürüleceğim” diyerek yardım istedi. Savcılık iddiaları ciddi bularak Samast’ı daha önce tutuklu kaldığı Kocaeli F Tipi Cezaevi’ne nakil etti.