“Özellikle evlilik sonrasında ortaya çıkan kısırlık, gerek evlilik hayatında gerekse cinsel hayatta pek çok problemin kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Ancak günümüzde yapılan işlemler sonrasında tüp bebek tedavisine bile gerek kalmadan hastaların çocuk sahibi olması sağlanabiliyor.” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yücel Karaman, “Erkeklerde kısırlık belirtileri, kadınlarda kısırlık belirtilerinden daha az ortaya çıkmaktadır. Kısırlık sorunuyla karşı karşıya olduğunu çoğu erkek bebek sahibi olamadığı için doktora başvurduğunda öğrenir.” diyor ve erkeklerde görülen kısırlığın sebeplerini şöyle sıralıyor.
Sperm sayısının ve hareketinin azalması
Spermin yapısal problemleri
Menide hiç sperm hücresinin olmaması (Azospermi)
Kanal tıkanıklıkları
Spermin dışarı çıkmaması (mesaneye boşalması)
Hormonal nedenler
Doğumda ya da doğumdan sonra gerçekleşen inmemiş testis
Çocukluk çağında geçirilen ateşli hastalıklar, ergenlikte kabakulak gibi hastalıklar
Genetik hastalıklar
Varikosel (testise giden damarların genişlemesi)
Sifiliz, gonore gibi hastalıklar
Cinsel fonksiyon bozuklukları (sertleşme ve erken boşalma gibi)
Şeker hastalığı
Geçirilmiş kanser tedavisi
Enfeksiyonlar
Testosteron eksikliği
Aşırı sigara ya da alkol tüketimi
Azospemi (erkekte hiç canlı sperm hücresinin bulunmaması durumu) tanısı konulmuş erkeklerde mikroTESE öncesi ilaç tedavi uygulanıyor mu?
Hipogonadotropik hipogonadizm gibi bazı hormonal yetersizliklere bağlı ortaya çıkan azospemilerde tanımlanmış tedavi yöntemleri vardır ve başarılı şekilde uygulanmaktadır. Bunun dışında özellikle genetik bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkmamış Azospermik erkeklerde ise testis içi doğal testesteronu arttırmaya yönelik ilaç tedavilerinin faydası görülmektedir.
MicTESE işleminde Ürolog’un ve embriyoloji laboratuvarının tecrübesi sperm bulunma oranlarına etki ediyor mu?
MikroTESE işleminin başarısı doğrudan hem üroloğun hem de embriyoloji laboratuvarının tecrübesine ve hücre ayrıştırma/analiz yöntemlerine bağlı olarak değişmektedir. Ürologun sperm üretimi olan doğru dokuydu bulabilmesi hem teknik alt yapıya hem de tecrübeye bağlıdır. Nadir Sperm üretimi olan bu özel dokuların işlenmesi ve spermin ayrıştırılması ise embriyoloji laboratuvarının tecrübesine, kullandığı ekipman ve yöntemlerine doğrudan bağlıdır.
Ağır erkek infertilisinde gelişen embriyolarda genetik analiz yapılmalı mı?
Gelişen embriyolarda genetik analiz daha çok ileri anne yaşı olan kadınlarda tercih edilmektedir. Son çıkan çalışmalarda ileri derecede sperm bozukluklarının hem embriyo gelişimini olumsuz etkileyebileceği hem de embriyolarda kromozomal problemlerin artışına sebep verebileceği gösterilmiştir. İlk 1-2 tüp bebek denemesinden olumlu sonuç alınamazsa NGS önerilmesinler fayda olabilir.
Sperm hücrelerinde spermiogram dışında başka ileri testler uygulanıyor mu?
Özellikle spermlerde ağır morfolojik problemlerin olduğu, sayı ve hareketliliğin düşük olduğu ve beraberinde başarışız denemelerde varsa sperm hücrelerinde yüksek DNA kırılması var mı yok mu diye analiz yapmanın faydası olacaktır. Eğer spermde yüksek DNA kırıkları mevcutsa hem embriyo gelişimini olumsuz etkileyebilir hem de erken dönem düşüklere sebebiyet verebilir. Bu nedenle tüp bebek tedavisi öncesi antioksidan kullanılması ve hatta gerekli olmadı durumunda testisten sperm alınması başarı oranlarını arttırmaktadır.
Tüp bebek uygulamalarında sperm seçiminin önemi var mıdır ve hangi seçim yöntemleri başarıyı arttırabilir?
Spermin morfolojisiyle içindeki DNA’nın paketlenme kalitesi arasında ilişki olduğunu biliyoruz. Bu nedenle özellikle IMSI dediğimiz ileri görüntüleme ve büyütme yöntemleri kullanarak spermin seçilmesi başarıyı artırmaktadır.
Özelikle kötü sperm morfolojisine bağlı ortaya çıkabilen düşük döllenme problemini çözmek için hangi laboratuvar yöntemlerini kullanıyorsunuz?
Kötü sperm kalitesi yumurtalarda düşük döllenmeye sebebiyet verebilir. Bu gibi durumlarda mikroenjeksiyon sonrasında yumurtayı özel kimyasal ya da elektrik aktivasyonu ile uyarmak döllenme oranlarını arttıracaktır.