Ah İstanbul basını ah.
Her zaman olduğu gibi Anadolu’ya yabancı. Kendi nüfusundaki 15 milyon insanın içinde 10 milyon Anadolu insanına da yabancı.
Dün Dünyanın tanıdığı, Türkiye’nin bildiği, İzmir’in gözbebeği Göztepe’nin efsane futbolcusu Halil Kiraz hayatını kaybetti.
Bir dönem Yeni Asır Gazetesi’nde spor yazarlığı yaptığında, birlikte mesai yaptığım yaş olarak büyüğüm, Göztepe olarak gururum, İzmirli olarak duruşuna saygı duyduğum insandı Halil Kiraz ağabey.
Futbolculuk yıllarını küçük olduğum için göremedim ama spor yazarlığı yıllarındaki efendiliğinden ve kibarlığından anladığım kadarıyla da sporun gerçekten zeki, çevik ve ahlaklı olanlarından olduğunu anlamak güç değildi.
Göztepeliler ona ‘Bombacı Halil’ ismini takımışlardı.
Göztepe’nin ve Göztepelilerin ve İzmirlilerin efsane futbolcularından birisi olmuştu.
Bombacı Halil ismi de, 1967-68 sezonunda İspanyol devi Atletico Madrid’e Fuar Şehirleri Kupası’nda (UEFA Avrupa Ligi) attığı penaltı golüyle ağları yırtmasından geliyordu.
Yani gerçekten efsane olmayı hak eden bir futbolcu yaşantısı bırakmıştı spor geçmişinde.
Spor yazarlığı geçmişi de öyle oldu.
Akşam saatlerinde ölüm haberi haber merkezlerine düştüğünde, İstanbul basınını takip ettim. Yazacaklar mı, yazacaklarsa ne yazacaklar diye.
Tahmin ettiğim gibi de oldu.
Yazdılar ama ne yazdılar:
‘Göztepe’nin eski futbolcusu hayatını kaybetti’
Halil Kiraz sadece Göztepe’nin eski futbolcusu değildi ama onlar bunu bilemediler.
Halil Kiraz sadece futbolcu değildi ama onlar bunu da bilemediler.
Halil Kiraz, ‘Bombacı Halil’di bunu da bilemediler.
Halil Kiraz, ‘Göztepe’nin efsane olmuş futbolcusuydu bunu da anlayamadılar.
Halil Kiraz, Fenerbahçe’de, Galatasaray’da, Beşiktaş’ta top oynasaydı, orada top oynarken attığı golle kalenin filelerini yırtsaydı eminim bilirlerdi.
‘Efsane’ diye yazarlardı.
Ah İstanbul basını Ah.