İzmir'in en eski lokantalarından Adil Müftüoğlu Uğur Lokantası’nın üçüncü kuşak işletmecisi Alpay Okyay, pandemi ve ekonomik krizin yeme içme sektörünü çıkmaza soktuğunu, bu zorlu sürecinin lokantacıları büyük bir borç yüküne mahkum ettiğini ifade etti. Okyay, “Esnafımız 2 yıl boyunca dükkanlarını açtı, kapattı, paket yaptı, kendi çabalarıyla ayakta kalmaya çalıştı. Ancak sonunda gelinen noktada tüm esnafımız devlete, dükkan sahiplerine, bankalara veya tedarikçilerine borçlu durumda” dedi.
Bunun yanı sıra döviz ve enflasyondaki büyük artıştan dolayı maliyetlerin de fazlasıyla yükseldiğini hatırlatan Okyay, “Esnafın sırtına 2 yıllık borç yükünün üzerine bir de yüksek maliyetler ve ekonomik krizden dolayı oluşan müşteri azalması sorunu bindi. Sektör büyük bir çıkmaza girmiş durumdadır, devletimizin müdahale etmesi zaruridir” diye konuştu.
Milyonlara varan bir kesimin bu süreçten etkilendiğini hatırlatan Okyay, “Aileleri de işin içine kattığımızda bu süreç milyonlara varan ciddi bir kesimi etkiliyor. Devletimiz bu duruma doğru şekilde müdahale etmez ise çok ocak söner, çok dükkan kapanır, çok insan işsiz kalır” dedi.
“Devletimiz bizi dinlemeli”
Kendilerinin devlet yetkililerince dinlenmesi gerektiğini hatırlatan Alpay Okyay, “Bizim ne yaşadığımızı en iyi biz bilir ve derdimizi en iyi biz anlatabiliriz, devletimiz bizi dinlemeli. Bugün kiradan fazla elektrik faturası ödüyoruz. Tüketim mallarında KDV yüzde 1’e düştü bizim satışlarımız hala yüzde 8 ve bu durum esnafımıza ekstradan KDV ödemesi yükü getirecek” dedi.
Esnafın geçmiş dönem vergi ve SGK borçlarının bu zor süreç bitene kadar ertelenmesini talep eden Okyay, sözlerini şöyle tamamladı: “Hem geçmiş dönem hem de bu dönemin vergi, kredi borcunu ödemekte zorlanıyor esnaf. Bankalarla ilgili borç yapılandırması ve sicil affı da bekliyoruz. Sektörün geldiği noktada bunlar gibi birçok problemlerimiz mevcut. İzmir’in en eski lokantasının 3. kuşak temsilcisi olarak altyapım, bilgi birikimim, çevrem ve kurumlarla olan iyi ikili ilişkilerim ile mesleğim ve esnafımıza faydalı olmaya, onlar için her platformda mücadele etmeye, sesimizi duyurmaya devam edeceğim.”