Bazen öyle olayları okuyor, öyle olaylara denk geliyoruz şu güzelim Türkiye’de, ‘Başka ülkede yaşayamam’ dedirtecek kadar şaşkınlık içinde kalıyoruz.
Hafta sonun yasaklarında gazeteci olarak dışarıda haber gezintisi yaparken de bu sözü hissettim, yaşanan olayları duyunca da bunu sözün ne kadar doğru bir söz olduğunu hissettim.
Cumartesi günü saatler 2’yi gösteriyor ve sokağa çıkma yasağının tam ortasındayız.
Adı sokağa çıkma yasağı ama tam da sokağa çıkma yasağı değil tabi ki.
Çünkü yakındaki fırına, markete, manava, kasaba, çiğ köfteciye, pideciye gidebilme imkanınız var.
Yakındaki derken, ne kadar yakındakine gitmeyi veya ne kadar uzaktakine gitmeyi tercih hakkı tamamen vatandaşa bırakılmış vaziyetti.
Başka ülke de yaşayamam!
İki sokak ötede, bir mahalle ilerideki fırına ekmek almaya gittiğinizde kimsenin size ‘Bu fırına niye geldin, sen nerede oturuyorsun, sokakta ne işin var’ deme gibi bir lüksü de yok, iradesi de yok, yetkisi de yok.
Ondan da vazgeçtim, yasağın neden konduğunun bilincine varmadan, maskesiz olarak boş sokaklarda gezenlere dahi denk geldim.
Yasaklı günlerde tabi ki yasaklara uyanların sayısı, bu şekilde davrananların sayısından bir hayli fazla.
Bu yüzden toplumumuza kural tanımaz, kurallara uymaz demek haksızlık olur.
Ancak kuralları ortaya koymuş bir iradenin de, sadece şehrin ana halterlerine giden caddelerinde kontroller yaparak sokağa çıkma yasağını denetlemesinin de virüsle mücadelede biraz eksik kaldığın da söylemek haklı bir zorunluluk.
Bundan daha vahim ne olabilir derseniz, daha vahimi de şu.
Bir komşu, diğer komşusunu sokağa çıkma yasağının olduğu günde, silahla vurarak öldürüyor.
Başka bir ülkede yaşayamam!
Sana sokağa çıkma yasağı konmuş, sen sokağa çıkma yasağında, sokağa çıkıyorsun, senin gibi komşunda sokağa çıkıyor, ‘İki er çıktı meydana, ikisi de birbirinden merdane’ sözleriyle.
Biri ötesine takmış, ötesi berisine.
Sokak boş, sessizlik içinde önce tartışıyorlar, sonra tutuşuyorlar, en sonunda birisi evine giriyor, silahını alıyor, silahsız da sokağa çıkmanın yasak olduğu ortamda silahıyla dışarı çıkıyor ve komşusunu öldürüyor.
Sonra da yasaklar içinde arabasına atlayıp kaçacak yer arıyor, bulamıyor, yakalanıyor.
Bu sokağa çıkma yasakları virüs yönünden nasıl bir istatistiki sonuçlar çıkartır bilemem, her beraber göreceğiz.
Ama şu bir gerçek ki, bizim toplumumuzdaki bu kural tanımayan, kuralları kendine göre dizayn eden, kurallara ve yasaklara uyan vatandaşlarımızın da yaşamak zorunda olduğu bir dönem daha gelebilir.
Evden Çıkmak Yasak!