El bebek gül bebek herkesten ve her şeyden koruyup kollayıp, besleyip büyütüp kendi ellerinle, koşar adım gitmesine tanık olurdun başka birine sevdiğinin. El ele tutuştuğu ilk olmuştun yada dudaklarına değen ilk dudaktı senin dudakların belki de. Her geçen gün birbirinizi büyüttünüz birlikte. Ve gün geldi, bitti. O ayrılık denen kara gün gelip çattı. Sen gecelerce onu düşündün döner diye bekledin, o başka biriyleydi çoktan. Sonra dedi ki sana, '' önemli olan benim mutluluğum değil mi? '' ''Beni seviyorsan mutlu olmamı istersin'' dedi. Sen çıtını çıkaramadın bunu duyunca, haklıydı çünkü sevmek bencilce değildi sende, onun gülüşüne âşıktın, ama düşünmedin hiç, başkası olduğunda o gülüşün sebebi ne yaparım diye.
Gizliden gizliye merak ettin, nasıl, ne yapıyor, iyi mi, mutlumu, mutsuz mu diye. Gururun '' dön artık, sensiz yapamıyorum, başkası varsa bile beklerim döneceğin günü '' dedirtmedi sana. İzledin sadece uzaktan uzağa kafandaki tüm belkilerle. Çünkü aşk evlat gibiydi, ne atılır ne satılırdı başka bir aşka.