Ruh, beden, zihin bütünlüğü hayatımızın her noktasında fazlasıyla rol oynuyor. Bütünlüğün bozulması halinde hayatımızda, aksaklıklara, tıkanıklıklara, öz saygımızın bozulmasına, değerlerimizin yitirilmesine, zihnimizin karışıklığına ve bedensel sağlığımızın yitirilmesine kadar etkileri vardır. Bu demek oluyor ki; ruh, beden, zihin üçlüsünün kombinasyonunu farkındalığımızda keşfedeceğiz ve yaratımlarımızın sonsuz olasılıklar dâhilinde tüm veçhemizle bütünleşmesini sağlayacağız.
Ruhumuz; bizim özümüz, merkezimiz, değer sistemimizle ve ilahi kaynakla bağlantımızdır. Her bir varlığın yaşamlarına yansıtma şekli birbirinden farklıdır. Ruhumuzun arınmışlığı ve sükûneti bu ölçüde çok kıymetlidir çünkü ne kadar ilahi kaynakla bağlantımız güçlenirse o kadar saflaşmış ve nötrleşmiş şekilde yaşamaya devam ederiz. Hayatımızda ki altın anahtarlardan biri ruhumuzdur ve dengesi hayati önem taşır.
Zihnimiz; bizim günlük hayatımızda ve kolektif bağlantıda olduğumuz düşünen, yargılayan, karar veren, mantık yürüten bölümüzdür. Farkında olmadan arzu, istek, dürtü ve duygularımızın depolandığı, bunlara bağlı olarak da alışkanlıklarımızın, davranış kalıplarımızın, inançlarımızın bağlı olduğu yerdir. Zihnimizi anda tutamadığımız zaman kavram çatışması yaşamaya başlarız. Ruh, beden, zihin bütünlüğünün bozulmasında zihnin bize negatif yansımaları, kaygı, korku, endişe, pişmanlık, karışıklık ve tükenmişliğe kadar götürmektedir.
Bedenimiz; dayanıklılık, esneklik, güç merkezimizdir. Bedenimize yeteri özeni göstermezsek sağlıksız, güçsüz ve hantal bedenlere sahip oluruz. Dengeli bir yaşam için gereken en önemli konu başlıkları ise nettir aslında. Doğru besin almak, yeteri kadar dinlenip gevşemek ve düzenli olarak egzersiz yapmak.
Farkında olmamız gereken tüm hassasiyetimizi yani duygu ve düşüncelerimizi tamamen anda toplamak. Ruhumuzun, zihnimizin ve bedenimizin bize vermek istediği tüm güzel ve pozitif sonsuz olasılıklar dâhilinde ki enerjilere uyum içinde farkında olarak hatta farkındalığımızın farkında olarak kolaylıkla ulaşabiliriz.
Her şey denge, unutmayın!
Geçmişe odaklanırsanız pişmanlık, suçluluk, şikâyet, üzüntü, kızgınlık duygularına kapılırsınız. Geleceğe odaklanırsanız endişe, gerginlik, korku, stres, kaygı ve huzursuzluk duygularına kapılırsınız. Anda olup, farkındalığınızın farkında olursanız özgürlük, huzur, neşe, sevgi, öz değer, öz saygı ve mutluluk duygularıyla tam manasıyla merkezde ve dengede olursunuz...
Ruhunuzu, zihninizi ve bedeninizi dengede tutun, hayalleriniz sizin gerçeğiniz...
Gerçeğiniz ise bir adım öteniz de merkezinizde ve dengenizde…
Yaradan’a, en güzele emanetsiniz, hoşça, mutlulukla, koşulsuz sevgiyle kalın...
Işıltınıza sahip çıkın ve daimi ışıkta kalın...
Sevgimle,
Aşk OLsun, Şifa OLsun