Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “DSİ’nin kendi imkânlarıyla yapabileceği planlama ve proje faaliyetlerinin neden hizmet alım yöntemiyle yapıldığını” Tarım Bakanlığının kamuoyuna açıklamasını istedi. Gürer soru önergesinde, “DSİ Genel müdürlüğünün ve Bölge Müdürlüklerinin kendi imkânları ile yapılması mümkün iken hizmet alımı ya da ihale ile yaptırılması nedendir? Kurum kendi kaynakları ile bu çalışmaları yapabileceği halde neden yapılmamaktadır?” şeklindeki soruların yanıtlanmasını istedi.
Gürer’in önergesine yanıt veren Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, “Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün yatırım programında yer alan ve birçok meslek disiplinini içeren planlama ve proje faaliyetleri ihale suretiyle de yaptırılabilmektedir. Bu işlerin kontrollük ve denetim hizmetleri Kurum personeli tarafından yürütülmektedir” dedi.
Bakan Kirişçi, baraj, gölet, sulama, taşkın koruma, atık su toplama ve arıtma tesisleri, içme suyu tesisleri, kamulaştırma ve isale hattı işlerine ait planlama raporları, kamulaştırma planları ve yapım projelerinin hazırlanması işlerinin ihale edilerek özel sektör marifetiyle temin edilmesinde mevzuat yönüyle bir engel bulunmadığını belirtti.
Önerge sahibi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise Sayıştay’ın konuyla ilgili değerlendirmesine dikkat çekerek, “DSİ Genel Müdürlüğü'nün ve Bölge Müdürlüklerinin yatırım programında bulunan baraj, gölet, sulama, taşkın koruma, atık su toplama ve arıtma tesisleri, içme suyu tesisleri ve isale hattı işlerine ait planlama raporları ve yapım projelerinin hazırlanması, DSİ tarafından yapılabilecekken neden ihaleyle özel sektöre yaptırıldığına ilişkin sorumuza verilen yanıt oldukça düşündürücüdür. Bakan Kirişçi’nin verdiği yanıta göre işlerin bu şekilde yapılması mevzuata uygun görünüyor. Ancak Sayıştay raporlarına da yansıdığı kadarıyla bu özel sektöre yaptırılan proje işleri, kurumdan maaş alan ve zaten işleri bu olan personeller tarafından yapılmalıdır” diye konuştu.
CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer “ DSİ tecrübe ve olanakları ile yapabildiği yatırımların ihale yoluyla kurum dışına yaptırması, bazı ihalelerde yüklenicinin işi bırakması ile sürecin uzaması çok yönlü sorun ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Zorunlu nedenlerle bazı işler için yapılabilecek yüklenici üzerinden iş görme süreci yaygın ve olağan bir noktaya taşındığı görülmektedir. DSİ araç gerek makina parkı olarak yeterli olduğu ve yeterli teknik kadrosunun bulunduğu yerde işleri kendi olanakları ile yapması, aksatan yönlerin iyileştirilmesi sağlanarak bu bağlamda kurumun korunması daha doğru bir uygulama olacağı mutlaktır. DSİ yatırımlarında kendi olanaklarını öncelikle değerlendirmelidir. Farklı bölgelerde yarım kalan gölet ve baraj yatırımları da bu kapsamda ele alınmalıdır “ dedi.