Niğde'nin Bor ilçesine bağıl Kızılca köyünde büyükbaş hayvancılıkla uğraşan yurttaşlarda bir araya gelerek sorun ve taleplerini dinleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Yem için iktidar acil önlemleri devreye sokmazsa gidiş İyi gidiş değildir. Soruna çözüm üretilmelidir” dedi.
Yem fiyatlarının sürekli arttığına değinen bir üretici, şu anda 350 liraya torba yem alıyoruz. Saman tonu 2 bin 500 liraya çıktı, yonca 1500 liradan satılıyor. Hayvancılık yapılamaz oldu, köyde çok sayıda vatandaş hayvancılığı bırakmak zorunda kaldı. Ben de çocuklarımın bu işi yapmamasını istiyorum, çocuklarım köyden göç etti” dedi.
HAYVANLARA ÖLMEYECEKLERİ KADAR YEM VEREBİLİYORUZ
Kızılca köyünde uzun yıllardan bu yana hayvancılık yaptığını ve bu sektörün her geçen gün kan kaybettiğini belirten İbrahim Gülümser ise “Çiftçilik ve hayvancılık yapıyorum kaba yemini kendin üretip bu sayede ayakta kalmaya çalışıyorum. Geçen sene 2 bin 800 liraya aldığımız gübre şimdi 13 bin lira oldu. Hayvanlara günde 8 kg yem verilmesi lazım, biz ancak 4 kilogram verebiliyoruz. Bunu da hayvanlar hayatlarını idame etsin, ölmesinler diye veriyoruz” diye konuştu.
SÜTE ZAM GELİR GELMEZ YEM FİYATLARI DA ARTIYOR
Artan süt fiyatlarına değinen İbrahim Gülümser, “Üretici olarak sit fiyatlarının artmasını istemiyoruz. Süt fiyatı bir noktada kalmasın ama yem fiyatları da artmasın. Ulusal Süt Konseyi süte 1 lira ya da 1, lira zam yapar yapmaz, yem fiyatlarını 15-20 lira zam geliyor. Biz süt konseyinin belirlediği yeni fiyatı ancak 2 ay sonra alabiliyoruz ama yem zammı anında uygulanmaya başlıyor. Böylece yem fiyatlarındaki artış , benim 2 ay alamadığım süt zammından elde edeceğim karı hemen sıfırlamış oluyor. Biz süt fiyatlarının artmasını istemiyoruz ama yem, gübre, mazot gibi girdi fiyatlarının sabitlenmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
İSTANBUL’DAN GELİP YATIRIM YAPTIĞIMA PİŞMANIM
İstanbul’da edindiği tüm birikimlerini satarak, Kızılca köyünde hayvancılık yapmaya başlayan üretici Ramazan Ünlü ise bu duruma pişman olduğunu belirtti. “Şehirdeki yatırımlarımızı buraya gömdük. Hayvancılık ve üreticilik sürdürülebilir olmaktan çıktı. Yem fiyatları sürekli artıyor, süte gelen zam bizim işimize yaramıyor. Biz süt fiyatlarının artmasını istemiyoruz. Süt fiyatları insanların tüketebileceği noktada olsun. 18-20 liraya paket sütler satılıyor. Bu fiyatlarla sütü kim alabilir? Böyle olunca süt tüketicisi azalıyor. Fiyatların çok yükselmesi üreticinin kazanacağı anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.
OLAN VATANDAŞA OLUYOR
Üreticilerin sorunlarını dinleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise üreticinin kazanamadığı, tüketicinin ise yüksek fiyatı et ve süt aldığı bir sistemin içinde aracıların kazandığına dikkat çekti. Bu sistemdeki sorunun siyasi iktidar tarafından mutlaka çözülmesi gerektiğine işaret eden Gürer, “Olan vatandaşa oluyor. Ciddi anlamda bir mağduriyet var” diye konuştu.
SORUN BÜYÜK
Hayvancılığın cazip olmaktan çıktığını vurgulayan CHP Niğde Milletvekili Gürer, “Bu sıkıntılı durumun et ve süt ile bu iki üründen elde edilen mamullere yansıdığı zaman sorundan daha da artacak. En önemlisi üretim olmayacağı için insanların ete, süte ve mamullerine ulaşımı zorlaşacak. Yine ithalata döneceğiz. İthal ürünler, buradaki ürünlerin ve hayvanların fiyatının iki katına çıkmasına neden olacak. Yabancı besicinin hayvanının fiyatı iki katına çıkacak bizim besicinin hayvanı para etmeyecek. Tüketiciye ise çok yüksek fiyata ürün ulayacak” dedi.
İKTİDARA ÇAĞRI…
CHP Niğde Milletvekili Gürer, Küçük aile tipi işletmelerde hayvancılık yapanların işlerinin zorlaştığını, büyükbaş hayvanların ve süt ineklerinin büyük bölümünün kesime gönderildiğini de ifade ederek, “Siyasi iktidar alana çıkıp sorunları yerinde tespit etmeli ve bu önemli sorunun çözümü noktasında gerekli girişimlerde bulunmalıdır. Gittiğim yerde hayvancılık yapanlar kesimhanelerden kan değil süt aktığını ifade ermektedirler. Gebe hayvanlar kesilmekte kesilen hayvandan çıkan yavru ise ölüme terk edilmektedir. Küçük aile tipi işletmelerde kırsalda artan yem fiyatlar ile durum vahimdir .Yem için iktidar acil önlemleri devreye sokmazsa gidiş İyi gidiş değildir. Soruna çözüm üretilmelidir” önerisinde bulundu.