“Yukarıda o kadar büyük bir uzay var ki, çok sıradan bir galaksinin bu ücra köşesinde özel bir şeyler olduğunu düşünmek çocukça olur. Dünyada yaşam, evrende neler olabileceğinin tadımlık küçük bir örneğinden başka bir şey değildir. Ruhumuz da bir başkası...”
Çağdaş fizikçi Carlo Rovelli, 20. yüzyıl fizik biliminin temel meselelerine cezbedici bir yolculuk vaat ediyor. Basit anlatımıyla dünyayı büyüleyen, 40’tan fazla dile çevrilen ve yayımlandıktan kısa süre sonra çoksatar listelerinde birinci sıraya yerleşen Fizik Üzerine Yedi Kısa Ders, bu alanla haşır neşir olmayan okur için de anlaşılır ve okuması keyifli bir çalışma. Rovelli, fizik alanında gerçekleşen büyük devrimin “en büyüleyici” yönlerini ve ortaya attığı soruları mercek altına alıyor: “Kuramların en güzeli”, yani Albert Einstein’ın izafiyet kuramı, modern fiziğin en sarsıcı yönlerine ev sahipliği yapan kuantum mekaniği, içinde yaşadığımız evrenin mimarisi, temel parçacıklar, kuantum çekimi, olasılık ve kara deliklerin ısısı…
“Kuramsal fizik, yaşamımızı yönlendiren tutkular ve duygulardan beslenir,” diyen Rovelli, çoğunlukla bize uzak kalmış bir bilimin aslında bizi kuşatan evren kadar yakınımızda olduğunu gösteriyor.