Açıklamada Türkiye’de 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinin üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen istenilen aşamaya gelinemediği savunuldu.
Yönetim Kurulu üyelerininde hazır bulunduğu basın açıklamasını TÜKODER Foça Şube Başkanı Dr. Özkan Yılmaz yaptı. Dr.Yılmaz Evrensel Tüketici Haklarının 56 yıl önce (15 Mart 1962 tarihinde) ABD Başkanı John. F. Kennedy tarafından dile getirildiğini, 23 Haziran 1986 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edildiğini hatırlattığı açıklamada Türkiyede 1603 Tl.lik asgari ücretle çalışan herkesin açlık sınırının altında bir yaşam sürdüğünü iddia etti.
Dr. Özkan Yılmaz; “TÜİK’e göre Türkiye’de; 1 milyon 250 bin vatandaşımız açlık sınırının altında, 12 Milyon kişi de yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Tüketiciler bu yoklukta, bir de vergi, zam, pahalılık sarmalına sokularak adeta ölüme hapsedilmektedir. Gıda fiyatları her geçen gün artmakta ama enflasyon şemsiye, tenis topu, samuray kılıcı vb. gibi ürünler üzerinden hesaplanarak düşük tutulmaktadır. Bankalar, kendi aralarında kartel oluşturarak tüketicinin cebinden para çalmaktadır. GSM operatörleri sözleşmesini iptal edenden ceza adı altında paralar almaktan vazgeçmemektedir.Devre tatil ve devre mülk dolandırıcıları tüketicileri kandırmaya devam etmektedir. Kayıp-kaçak elektrik bedellerinin dürüst tüketicilerden alınması Devlet eliyle yasallaştırılmıştır. Plansız ve çarpık şehirleşme ile şehirler yaşanılamaz hale getirilmektedir. HES’lerle doğa katledilmektedir. Ülkemizin en güzel deniz kıyılarında nükleer santral yapılmasına izin verilerek sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımız gasp edilmektedir Hastaneler rant uğruna şehrin ücra köşelerine taşınmakta, yap-işlet-devretle şehir hastaneleri sermaye çevrelerine peşkeş çekilmektedir. Geçmediği köprünün, otoyolun, tünelin parası tüketicilerden tahsil edilmektedir. Sağlığın en büyük düşmanı olduğu belirtilen NBŞ (Nişasta bazlı şeker) ve fruktozla üretilen ürünler çoğalmakta, çocuklarımızın yediği çikolata, bisküvi, şeker ve tatlılarda bunlar kullanılarak kanser, diyabet ve obezite riskleri arttırılmaktadır. Devlet Şeker Fabrikalarını kapatarak ve özelleştirme adı altında gözü doymayan sermayedarlara devrederek halkın sağlığıyla oynanmasına göz yummaktadır.
Hükümete sesleniyoruz. “Yeni vergiler çıkarmak, vergi oranlarını yükseltmek ve cebimizdeki paraya göz dikmekle bütçe açığını kapatamaz ve gelir sağlayamazsınız. Vergilerimizle ne yapılmaktadır? Yeni Fabrikalar açılmalı, tarım ve hayvancılık teşvik edilmeli, istihdam sorunu çözülmelidir. TÜKODER olaerak geçtiğimiz 30 Yılda olduğu gibi mücadelemizi sürdüreceğiz. Tüketicileri ilgilendiren tüm konuların takipçisi olmaya devam edeceğiz.”dedi.