Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları, Sivas’ta yitirilen canlar, tüm şehitler ve geçtiğimiz günlerde İstanbul’da meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybedenlerin adına yapılan 1 dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşımızın söylenmesi ile başlayan anma programına; Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Belediye Meclis Üyeleri, Atatürkçü Düşünce Derneği Foça Şubesi Başkanı Şeniz Ararat, Alevi Kültür Dernekleri Foça Bağarası Şubesi Başkanı Munzur Küçük, CHP Foça İlçe Başkanı Günal Biçer ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Foça Belediyesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Foça Şubesi ve Alevi Kültür Dernekleri Foça Bağarası Şubesi’nce gerçekleştirilen program kapsamında gerçekleşen söyleşide, Yazar-Şairler Hüseyin Yurttaş ve Hidayet Karakuş konuşmacı olarak yer aldı.
Anma programında, 2 Temmuz günü Sivas’ta yaşanan olayların kısa bir özetini anlatan film gösterildi. Sazı ve sözü ile Alaattin Yiğit ve Hayrullah Dağ, yitirilen canlar anısına türküler seslendirdi.
Sivas katliamının anlık gelişen bir olayın sonucu olarak değil, planlı bir programın parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Yazar-Şairler Hüseyin Yurttaş, ‘Bu olayın evveliyatında aydınlık düşünceyi savunan gençlik ve toplum hareketleri, aydınlarımız, sanatçılarımız, gazetecilerimiz, karanlık güçler tarafından acımasızca katledildi. Aydınlık toplum, bu cinayetler yöntemiyle sindirildi ve korkutuldu’ dedi.
Acı günü, Sivas’ta yaşayan Yazar-Şair Hidayet Karakuş, Madımak Oteli’nde tanıklık ettiği olayları ve yaşanan can pazarını anlatırken, oldukça duygusal anlar yaşandı.
2 Temmuz 1993'te meydana gelen Madımak Olayları'nı nefret ve acıyla hatırladıklarını ve yürekleri yakan bu katliamı, unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını belirten Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, ‘Bu çok elim olayda, özgür düşünceyi, paylaşımı, hoşgörüyü, kardeşliği savunan sanatçılarımızı ve gençlerimizi kaybettik. Sanatı, özgürlüğü ve demokrasiyi savunan aydınlarımız, din istismarcıları ve gericiler tarafından öldürüldü… Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ümüz, laik ve demokratik hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken, bu ülke topraklarında yaşayan bizlerin, birlik beraberlik içerisinde, kardeşlik ve hoşgörü duygularıyla yaşamamızı istedi. Onun yolundan asla ayrılmamalıyız ve yaktığı Aydınlanma Işığının sonsuza dek sürmesi için çalışmalıyız’ dedi.