Narlıdere ilçesi Yenikale Mahallesi'nde, 4 bloktan oluşan Folkart Sitesi’nin 8 katlı ve 40 daireli bloğunda 27 Nisan Perşembe akşamı saat 22.00 sıralarında yangın çıkmıştı. Sitenin dış kaplamasının ahşap oluşu alevlerin kısa sürede büyümesine yol açarken, site sakinleri binayı hızla tahliye etmişti. 6 kişinin dumandan etkilendiği, 1 kişinin de hafif şekilde yaralandığı yangında can kaybı yaşanmazken, yangın 28 Nisan sabahı saat 06.00 sıralarında kontrol altına alınmıştı. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ile itfaiye ekipleri, yangının çıkış nedenine ilişkin çalışmalarını tamamladı. Tüm dairelerde tek tek inceleme yapan ekipler, elde edilen ip uçları ile toplanan delilleri savcılığa teslim etti. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekiplerinin aldığı numuneler, kundaklama olup olmadığının tespiti için kriminal laboratuvara gönderildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından yangınla ilgili yapılan incelemeler sonrası hazırlanan rapor tamamlandı. Raporda yangının çıkış nedeni elektrik kontağı olarak açıklanmıştı.
"NE SİTE YÖNETİMİNDEN NE FOLKART EKİBİNDEN KİMSE BİZE YARDIMCI OLMADI"
Yangında evi kullanılamaz hale gelen İzmir Barosu avukatlarından Çiler Nazife Koşar ile birlikte 2 malik yargıya başvurdu. Folkart Sitesi'ndeki evleri yeniden yapacağını söyleyerek ev sahiplerinden 222 bin euro (yaklaşık 6.5 milyon TL) ‘katkı’ istediği öne sürülen müteahhit firmaya, Avukat Koşar ile birlikte iki malikin daha dava açtığı öğrenildi. Yangın sürecinde site yönetimi ve Folkart ekibinin kendilerine hiç bir şekilde yardımcı olmadığını söyleyen Koşar, "İnsanların çaresiz yardım çığlıkları eşliğinde, evimizin yanarak kül olmasını izledik. Bu zamana değin dikey ahşap tabutlar içinde yaşadığımız gerçeği gözlerimizin önündeydi. Alevleri durduran herhangi bir engel, yangın söndürme sistemi ya da bir alarm dahi yoktu. Çaresizce birbirimize bakıyor, bin 700 dereceye varan alevler arasından, can kaybının yaşanmamasını diliyorduk. Biz ne olduğunu dahi anlayamadan bütün bir bina, yuvamız, tüm hatıralarımızla beraber yanarak kül oldu. Yangından tam bir hafta sonra kaybettiğim annemin; geride bıraktıkları, kokusunun sindiği eşyaları simsiyah bir katran haline geldi. Site yönetimi ya da müteahhit firma Folkart A.Ş.; yangın esnasında ya da sonrasında durumu telafi edici en ufak iyimser bir adım atmadı. Kimse biz o gece ve o geceden bugüne dek nerede kaldık, neler yitirdik, ne yaşadık sormadı bile. Ev sahiplerine kül haline gelmiş evlerini bir kez daha satma planları yapan inşaat şirketi, kiracıların mağduriyetine ilişkin bir mesaj dahi yayınlamadı" dedi.
"TÜM SORUMLULARDAN YARGI ÖNÜNDE HESAP SORACAĞIM"
Olayla ilgili sorumlulardan yargı önünde hesap soracağını söyleyen Avukat Çiler Nazife Koşar, "Onulmaz kayıplarımın giderilmesi, telafi edilmesi elbette ki mümkün değil. Kimse bana kedim Pars’ı, annemin kokusunun sindiği kıyafetlerini, çocuklarımın hatıralarını, geçmişimi herhangi bir bedelle tazmin edemez. Ancak bunca insanın canının yanmasına sebep olan ve bu durumu telafi etmek için, 54 gündür en küçük bir adım bile atmayan tüm sorumlulardan yargı önünde hesap soracağım" sözlerine yer verdi.
YANGIN YÖNETMELİĞİNE UYGUN OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI
Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan bina tetkiki raporunda, Folkart Sitesi'nde bulunan binanın yangın yönetmeliğine uygun olmadığı belirtildi. Raporda, "Narlıdere İsmail Cem Sokak'ta 3 no'lu adresine isabet eden konut amaçlı binaların projesine uygun olarak, 12.06.2007 tarih ve 2613 sayılı Yapı Ruhsatı ile inşaatı tamamlanmış olup, 2007/12937 sayılı 'Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'in 2. Kısım 1. bölüm "binalara ilişkin gelen yangın güvenliği hükümleri", 4. bölüm "binalarda ve kaçış yollarında kullanılacak yapı malzemeleri", 3. kısım "kaçış yolları ve kaçış merdivenleri" 4. kısım 5. bölüm sığınaklar ve otoparklar", 7. kısım "yangın söndürme sistemleri" esaslarına göre yapılan incelemesinde alınmış yangından korunma tedbirlerinin Yangın Yönetmeliği esaslarına uygun olmadığı görülmüştür" sözlerine yer verildi.