Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk hitabında ne güzel bir deyişte bulunmuş. Gençlere öncelikli görevlerinin ne olduğu hakkında tam ve doğru bir yol göstermiş. Burada sadece gençler değil, genç yaşlı herkesin elinden geleni yapması gereken bir vazife bulunmakta. Peki kim neyi ne kadar yapıyor. Şimdiki gençlerin ne kadarı bizim güvenebileceğimiz bir gelecek planı inşa ediyor. Yada bizler onlara ne kadar örnek olabiliyoruz. Onlara bu konuda ne kadar yardımcı oluyoruz. Şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor.
Gençlerimiz ve bizler öncelikle kafamızı boş düşüncelerle doldurmamız gerekiyor. Kimin iktidar olduğu kimin muhalefet olduğu ile ilgilenmeden, neyi üretebiliriz veya neleri daha kolay hale getirebiliriz bunun planını yapmamız gerekiyor. İşin kötü yanı ise bu ülkede herkesin yönetim ile ilgili bir fikri olması. Tabiî ki herkesin bir düşüncesi olacak. Ama bizler parti tutmakla futbol takımı tutmayı aynı sınıfta değerlendirdiğimiz sürece karşılıklı diyaloglar bitmeyecek. Ve sürekli bir konu hakkında iddiada bulunacağız. Yada bir konuyu eleştireceğiz. Ama yapılması gereken bu değil.
Tabiî ki bir fikrimiz olsun ancak bırakalım siyaseti bu işe bulaşanlar yapsın. Kalan büyük kitle ise bir şeyler üretelim. Bir problemin çözümü için devleti beklemeden bizler akılcı ve zararsız çözümler bulmalım. Devlet için yada belli bir sınıfa hizmet için değil, tüm insanlık adına bir adım atalım. Peki bir çoğumuz hayat karmaşası içinde bunu nasıl gerçekleştireceğiz. Aklımıza takılan soru bu. Anne ve babalar sadece çocuklarımızı boş konulardan uzak tutarak bile bir katkıda bulunabilirsiniz. Onlara sadece eğitimlerini iyi bir şekilde almalarını sağlayarak en azından bir şeyler üretmesine giden yolu aydınlık tutmaya çalışalım. Aklına farklı fikirleri farklı ideolojileri değil sadece üretmeye ve geliştirmeye yarayacak fikirlerin girmesini sağlayın.
Hepimiz toplum içinde faklı görevlerde farklı pozisyonlarda bulunuyoruz. Bulunduğumuz yeri iyi temsil edebiliyor muyuz. Şapkamızı önümüze alıp hiç bunu düşündük mü? Dışarıda çöp toplayan biri dahi olsak bunu elimizden geldiğince iyi yapmalıyız. Tüm çarklar yeterince iyi işlerse gençlere ve üretmek isteyen insanların düşünmeleri için boş fırsat tanımış olacaksınız. Yani eğer üretmiyorsak bile üretenlere geliştirenlere köstek olmamak için üzerimize düşen görevi layıkıyla yapmalıyız.
Şahsım olarak Atatürk’ün bu sözünden bana çıkan pay, Cumhuriyeti ayakta tutmak için daima ileriye bakmak. Bunu başarabilmek, sadece toplumsal refahın daha üst seviyede olması için elimden geleni yapmaktır Bir fikrin peşinden gideceksek onun yada bunun fikrinden çok Atatürk’ün söylediklerini dikkate alın. O çok uzun zaman önce bunları görmüş ve bize neyin doğru olduğunu anlatmaya çalışmış. Umarım bizde söylediklerinden gerekli dersi çıkarırız. Ekonomide, askeride sosyal yaşamda her şey tam bağımsız bir Türkiye İçin. Bugün sloganımızı değiştiriyorum…
Ne Mutlu Türküm Diyene…!