Diyorlar ki, Paris yanıyor, Fransa Yanıyor !
Peki neden yanıyor diyoruz, açıyoruz ulusal kanalları, akaryakıt fiyatlarına yapılan zamdan dolayı yanıyor deniliyor.
Sanırım Fransızlar, Dünya turuna çıkmaya karar vermişler ve bunun için gerekli olan akaryakıt miktarının fiyatı da onların bütçesine göre çok yüksek.
Biz de halk arasında kullanılan bir deyiş vardır : 'Duyduğuna inanma, gördüğünün de yarısına inan'
Bir ülkede karışıklık çıktığında, tıpkı bizim ülkemizde bir zamanlar çıkarıldığı gibi, karışıklıkla ilgili söylenenlerin hepsi yalan, eylemle ilgili görünenlerin yarısı yalan..
Gezi olaylarında, ağaç derdine düştüğünü söyleyenlerin, Dolmabahçe Sarayı'nda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptıkları görüşmede, ağaçtan çok, ülkenin yatırımlarıyla ilgili 'onu yapmayın, bunu yapmayın' demelerinin üzerinden çok süre geçmedi.
Biz yaşadığımız tecrübeleri, dünyaya anlatmaya çalıştık.
Sizin de başınıza gelebilir dedik.
Siz de bunları yaşarsınız dedik
Siz de nedenleri kabul edemezsiniz dedik
Siz de ülkenizi korumak ve kurtarmak için mücadele edersiniz dedik.
Tecrübemizi, yaşadıklarımızın asılda ne olduğunu anlatırken paylaştık.
Şimdi Fransa yanıyor, Paris yanıyor, nedeni akaryakıt fiyatları deniliyor.
Bütün siyaset bilimcilerin kabul ettiği gerçeği herkes biliyor. Fransa, ABD Başkanı Trump'un gözlerinin içine baka baka, Avrupa Ordusu kurmak istiyoruz dediğinde, Paris ve Fransa için yangın sinyallerini verilmiş oldu.
Amerika'nın gözü sadece Ortadoğu'da değil. Amerika'nın gözü sadece Uzakdoğu'da değil. Amerika, Avrupa'nın güçlü ekonomisinin kendisinin verdiği destek ve korumayla oluştuğunu iddia edip, bu gücün kendi başına hareket etmesini istemiyor.
Bir dönem Almanları, bir dönem Rusları kullanarak Avrupa devletlerine destek verip, kendi yanına çeken ABD, şimdi Avrupa'nın bağımsız bir orduyla karşısında Rusya'dan da daha tehlikeli bir güç olmasını istemiyor.
Çünkü Amerika, yıllardır santrancın iki tarafı gibi Rusya gayet iyi dünya oyunu oynuyor. Birbirlerini hedef gösteriyor ve dünya üzerinde istediği oyunu oynuyor, istediğini alıyorlar.
Gelecekte Avrupa Devletlerini bekleyen en büyük tehlike ordusuz kalmak. Çünkü Avrupa'da yaşayan ve sayıları her yıl azalan gençler, asker olmaya ve ülkeyi savunmasında görev almaya sıcak bakmıyorlar
Avrupalı gençlerin dünya görüşü, ülkeler arası sınırlarını kaldırmak, dünyayı gezmek ve eğlenmek..
Gençlerin bu durumu, zaten koruması altında olduğu Amerika'ya Avrupa'nın ileride daha çok muhtaç olacağını gösteriyor.
Piyasa tabiriyle, gün gelecek Avrupa Devletleri, tıpkı özel şirketlerin, özel güvenlik şirketlerinden güvenlik elemanı almaları gibi, Avrupa sınırlarını korumak için Amerika'dan asker almak zorunda kalacak.
Bu da Avrupa'nın savaşmadan Amerika tarafından işgal edilmesinin bir başka yolu olacak.
Bugün dillenen Avrupa Ordusu, Avrupa'nın ileride gerçekleşmesi muhtemel bir Amerika işgalinden kurtulmasının tek yolu.
Avrupa bunu biliyor, Avrupa'nın en büyük ve güçlü devletleri Fransa ve Almanya bunu biliyor ve Amerika da bunu biliyor.
O yüzden, şimdi Fransa'nın Paris'i yanıyor.
Yarın Almanya'nın Berlin'i yanmaya başlayabilir.