13 Ocak 1967' de bir trafik kazasıyla dünyaya veda eden " Kuş ölür sen uçuşu hatırla." diyen sadece kendi ülkesinde değil dünyada da bilinen ,mücadelesiyle adından söz ettiren , kaderin , başını okşamadığı bir sanatçı , Füruğ Ferruhzad..
Ortadoğu coğrafyasında ilkel ve baskıcı bir zihniyetin gölgesinde geçirilen bir çocukluk, aynı kirli zihniyetin yıllar sonra evladını elinden alacağı yüreği acılı , anneliği de yarım bırakılmış bir kadın..
Dönemin muhafazakar sistemi içinde İranlı kadınlara , eserleriyle kararlılığıyla omuz veren bir Füruğ..
İran'ın Şah ve molla döneminde inancından , kavgasından geri adım atmazken ilk şiir kitabını 18 yaşında çıkarır ,ardından şiir ile yetinmeyip sinema , tiyatro , resim gibi sanatın diğer alanlarında da varlığını gösterip gazetelerde editörlük yapar.
Füruğ' un yaşamında dönüm noktası olan İbrahim Gülistan ile tanıştıktan sonra sinemayla da yakından ilgilenir..
" Ev karadır." isimli İranlı cüzzam hastalarını ve sorunlarını anlatan bir belgesel ile adından söz ettirirken bu belgeselle birçok ödülü de alır..
Füruğ yazdıklarıyla sistemin karşısındadır , ne tür bedeller ödeyeceğinin de farkındadır.."Kendi sesimin varlığı olayım dedim ne yazık ki kadındim.." diyerek kadına baskının sistemle beslenerek ataerkil zihniyetin kadını yok etmek çabasını bertaraf etmeye çalışırken duygu ve düşünce dünyasına sansür uygulamayıp dönemin sığ zihniyetini olduğu gibi dile getirir..
" Günah " isimli şiirinde bunu açıkça dile getirir ve yine tepkileri üzerine toplar..
günah işledim lezzet dolu bir günah
titrek esrik bir tenin yanında
tanrım ne bileyim ne yaptım ben
O karanlık susku dolu zulada
Füruğ, erkek gücün pervasızlığını dişil söylemlerle korkusuzca anlatan ve bu anlatımlarını birebir yaşayan bir şair olma özelliğiyle o dönemin İran edebiyatında ilk olma özelliğini göstermiştir..
Acılarını , hiçliğini , ayrılıklarını , özleyişlerini güçlü imgelerle sunan Füruğ' un çileli geçen hayatı birçok kez filmlere de konu olmuştur..
Özgürlükçü ve eşitlikçi bir düzlemde ilerlemek için ağır bedeller ödeyen Fürug çok genç yaşta hayattan kopmuştur..
Ondan geriye kalan cesur bir kimlik ve üslubunun zincirsiz olmasıdır...
Şairin ayrılığı yarım asırı geçmiş olmasına rağmen halen ülkesinde anlaşılmamış ve hak ettiği kıymeti görmemiştir..
" Hangi yaşta ölürsek ölelim tamamlanmamış cümlelerimiz olacak , diyerek daha çok yazacaktı ki...
Büyük kederlerini toplayip bu hayata veda etti..
Kaçıyorum bu insanlardan
Görünüşte bana benzeyen
Ama kıskançlıklarıyla
Bana çamur atıp duran..
Özgürlük ve adalet mücadelesi bütün kara parçalarında bütün kadınlara miras kaldı..
Eril gücün dünyanın her yerinde kendini hissettirdiğinin ve bütün yolları kapattığının resmidir Füruğ Ferruhzad..