İzmir'de 98 yıl önce düşman işgali sırasında ilk kurşunu atarak milli mücadeleye güç veren ardından orada şehit edilen Gazeteci Hasan Tahsin, Konak'taki İlk Kurşun Anıtı önünde anıldı.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) tarafından düzenlenen anma törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, CHP İzmir milletvekilleri Musa Çam, Ali Yiğit, Tacettin Bayır, Tuncay Özkan, İzmir Vali Yardımcısı Uğur Kolsuz, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, TGF Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Erdoğan, Gazeteci Nahit Duru, Basın Yayın Enformasyon İzmir Şube Müdürü Tarık Çiçek, CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, CHP Konak İlçe Başkanı Şakir Başak, Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner, Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şube Başkanı Murat Demircan, İGC Yönetim Kurulu üyeleri, İGC üyeleri, Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Ortaokulu öğrencileri ve yurttaşlar katıldı.
Saygıyla anıyoruz...
İlk Kurşun Anıtı'na çelenk sunulması, Ulusal Kurtuluş Savaşı şehitleri için saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından konuşan İGC Başkanı Misket Dikmen, 15 Mayıs 1919'da Hasan Tahsin'in attığı ilk kurşunun vatanın neredeyse tamamının işgalden kurtulması için ilk kıvılcımı ateşlediğini vurguladı. Gazeteci Hasan Tahsin'in ülkemizin düşman işgali sırasında yaptığı konuşmalar, hazırladığı bildiriler ile direndiğini kaydederek, “O işgal sırasında tüm halkı aydınlatmak için çabaladı ve düşmana ilk kurşunu sıkarak orada şehit edildi. Bu nedenle Hasan Tahsin'in Ulusal Kurtuluş savaşımız içinde önemli bir yeri olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Onun ilk kurşunu sıkarak yaktığı ateş Kurtuluş Savaşımızın zaferle sonuçlanmasını sağladı. Onu ve tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz” dedi.
Gazetecilik yapmak zorlaştı
Aradan neredeyse bir asır geçmesine karşın Türkiye'de gazetecilik yapmanın çok zor olduğunu ve giderek daha da zorlaştığını vurgulayan Dikmen, “Ülkemiz adeta gazeteci hapishanesine dönüştürüldü. 159 gazeteci parmaklıklar ardında. Yazmaları, konuşmaları engelleniyor. Gazetecilik yapmak suç olarak görülüyor. Halka gerçekleri söylemek, doğru haberleri aktarmak çok zor bir hal aldı. Türkiye’de ve dünyada basın özgürlüğünü, düşünce ve ifade özgürlüğünü, halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler, çeşitli saldırılara maruz kalmaya devam ediyor” diye konuştu.
Kınıyoruz!
Türkiye Cumhuriyet Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e ağza alınmayacak hakaretler edildiğini, bunların yayınlandığına ve yayımlandığına dikkat çeken Dikmen, şunları dile getirdi:
“Bunu kabul etmiyoruz. Atatürk'e ve Kurtuluş Savaşı kahramanlarına hakaret edenleri kınıyoruz. Ülkemiz büyük sıkıntılar içinden geçiyor. Bize düşen bu sorunları yenebilmek için birlik içinde olmaktır. Tarih bizlere birlik içinde nasıl ulus olabileceğimizi göstermiştir. Bugün de bütün zorlukları birlikte aşacağız.Bizler, Hasan Tahsin ve Cumuriyet ruhunu ilk günkü inançla yaşatmayı sürdürecek mücadeleye devam edeceğiz.”