Türkiye’de gazetecilerin işsiz kalma, tutuklanma gibi korkularla mesleği yürütmeye çalıştığını vurgulayan Dikmen, “Tutuklu gazeteci sayısı her geçen gün artıyor. Gazeteciler mesleğini yapamaz duruma geldi. Bunun son bulması gerekiyor. Artık sektörün içinde bulunduğu olumsuzluğu anlatacak söz bulamıyoruz” dedi.
Basın sektörünün büyük sıkıntılar ile boğuştuğuna dikkat çeken Dikmen açıklamasında şunları vurguladı:
“Ülkemizde işsiz kalma, tutuklanma gibi korkularla bu mesleği yürütmeye çalışan gazeteciler için 10 Ocak ne yazık ki bayram olmaktan çıktı. 1961 yılında 212 Basın Yasası ile bayram olarak ilan edilen 10 Ocak, gazetecilere çağdaş haklar tanıyor ve gerçekten bir bayram havası estiriyordu.
56 yıl sonra bugün bambaşka sorunlarla ve içeriğindeki bütün özelliklerini fiilen yitirerek kağıt üzerinde duruyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün 2016 Dünya Basın Özgürlüğü Sıralamasında Türkiye 180 ülke arasında 149’uncu sıradan, iki puan gerileyerek 151'inci sıraya yerleşti. Kayyum atamaları, ekonomik baskılar, tutuklamalar ile yüzlerce gazeteci işini kaybetti.Sektördeki daralma nedeniyle bir çok arkadaşımız iş bulmakta zorlanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre basın sektörü, işsizliğin en yüksek olduğu işkollarından biri olarak açıklandı. Fikir işçileri, Türkiye'de işsizlikle tehdit edilirken, iş bulmayı başaran arkadaşlarımız da asgari ücret düzeyinde maaşlara çalışıyor. Türkiye'de şu anda her üç gazeteciden biri işsiz. Yani gazeteciler çalışamıyor.2016 yılında 780 gazetecinin basın kartı iptal edildi, 839 gazeteci yaptıkları haberler nedeniyle açılan davalarda hakim karşısına çıktı. 189 gazeteci sözlü ve fiziksel saldırıya uğradı. 157 yayın organı kapatıldı. 14 toplumsal olayda ise yayın yasağı kararı verildi. Türkiye'de 144 gazeteci yeni yıla cezaevinde girdi. Uluslararası basın meslek örgütlerine göre tüm dünyada hapiste 348 gazeteci bulunuyor. Yani Türkiye'de gazeteciler çalıştırılmıyor.Gazeteciler yaptıkları haberler nedeniyle hedef gösteriliyor. Bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından kamuoyu önünde linç ve tehdit ediliyor. Bu zorluklar altında çok sayıda meslektaşımız yazmayı bırakırken bir çoğu başka sektörlere yönelerek evine ekmek götürmenin peşine düşüyor. Kamu adına sorgulama görevini yerine getiren gazetecilik zor günler geçiriyor. Yani gazeteciler gazetecilik yapamıyor.Kendini yalnız hisseden basın çalışanları bugünlerde halkın desteğine her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor.Tüm baskı ve olumsuzluklara karşın 10 Ocakların yeniden gerçek bayrama dönüşmesi umuduyla İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak demokrasimizi, mesleğimizi kararlılıkla korumaya, mücadeleye devam edeceğiz. ”