Türkiye’nin GDO’suz pamukta marka yapma projesine önem vererek çalışmalarını yoğunlaştırması gerektiğine dikkat çeken Barış Kocagöz, “GDO’lu pamuk her zaman daha iyidir gibi bir görüş var. Ancak pamuk üretiminde dünyada Çin ile birlikte ilk sıralarda olan Hindistan’ın GDO’lu pamuk mahsulünde gelişen pamuk kurdu direnci neticesinde, bu yıl yerli mahsul çeşitlerinin yetiştirilmesinin teşvik edilmesi kararı, GDO’lu pamuk üretimin çok avantajlı olmadığını gösterdi. Çünkü önce avantajlı görünen GDO’lu üretim daha sonra daha fazla ilaç kullanımına neden olabiliyor. Ülkemiz pamuğunun dünya pazarında daha iyi bir konuma gelmesi için GMO Free Cotton Projesini öne çıkarmalıyız” diye konuştu.
Öte yandan pamuk ekim alanlarının yaklaşık yüzde 90’ı GDO’lu pamuk olan Hindistan’da hükümet, 2015-16 sezonu pamuk rekoltesinde Haryana, Punjab, Rajashtan, Gujarat ve Andhra Pradesh gibi bölgelerdeki beyazsinek ve pembe kurt saldırıları sebebiyle belirgin bir düşüş ve yüksek ilaç kullanımı yaşanınca GDO’lu pamuk yerine yerel pamuk çeşitlerinin yetiştirilmesini canlandırma kararı alındı.
Tarım Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili; çiftçileri korumak için, bu yıl Desi (Asyalı) pamuk çeşitlerinin yetiştirilmesinin ön plana çıkarılmasına karar verildiğini ve GDO’lu pamuğunun ortaya çıktığı 2002 yılında, pamuk yetiştirme alanlarının en az %25’inin yerli çeşitlerden oluşmakta olduğunu ve şu anki amaçlarının da kaybedilen bu alanı geri kazanmak olduğunu sözlerine ekledi.