Genetik hastalıklar ve trombofili hakkında açıklamalarda bulunan VM Medical Park Samsun Hastanesi Erişkin Hematoloji Kliniğinden Doç. Dr. Özlem Şahin Balçık, “Kanın pıhtılaşma eğilimi gösterdiği hastalıklara trombofili denir. Genetik olarak ailesel geçiş gösterenler kalıtsal, sonradan gelişenler edinsel trombofili olarak isimlendirilmektedir.
İlerleyen yaşlarda; şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve hipertansiyona bağlı damar sertliği ve kanserler damar tıkanıklıklarına yol açabilirken; genç yaşlarda damar tıkanıklığı geliştiğinde pıhtılaşma eğilimine yol açan hastalıklar akla gelmelidir. Günümüzde sağlık merkezlerine ulaşımın artması ve görüntüleme yöntemlerinin gelişmesi ile tanı konulamayan çok sayıda hastalığa tanı konabilmektedir. Bunların bir kısmı da genç yaşlarda gelişen ani damar tıkanıklıklarıdır” diye konuştu.
“Gebelikte problemlere yol açabilir”
Pıhtılaşma eğiliminin artması kadınlarda özellikle gebelik ve lohusalık döneminde çok sayıda probleme yol açabildiğini ifade eden Doç Dr. Özlem Şahin Balçık, “Trombofiliye bağlı olarak tekrarlayan ve nedeni saptanamayan düşükler, erken doğum, ölü doğum, düşük doğum ağırlıklı bebeğe sahip olma, gebelik döneminde tansiyon yüksekliği, gebelik ve lohusalık döneminde damar tıkanıklıkları görülebilir” dedi.
“Hastalık ve düşüğe neden olan durumlar saptanmalı”
Kalıtsal trombofiliye neden olan başlıca pıhtılaşma faktör eksiklikleri ve genetik bozukluklar ile ilgili bilgiler veren Balçık, “Protein C ve S eksikliği, protrombin gen mutasyonu ve faktör V leiden gen mutasyonudur. Edinsel olarak trombofiliye yol açan başlıca hastalıklar ise iltihaplı romatizmal hastalıklar, behçet hastalığı ve kanserlerdir. Antifosfolipid sendrom adı verilen bir çeşit iltihaplı romatizmal hastalıkta ise damar tıkanıklıklarının yanı sıra tekrarlayan düşükler görülebilmektedir.
Özellikle genç yaşlarda kendisinde ve aile bireylerinde damar tıkanıklığı, tekrarlayan düşükler, erken doğum ve ölü doğum öyküsü olan kişilerin trombofilik hastalıklar açısından değerlendirilmeleri gerekmektedir. Bu kişilerin sigara kullanımından, uzun süre hareketsiz kalmaktan, aşırı kilo almaktan kaçınmaları; doğum kontrol hapları gibi östrojen içeren ilaçlar kullanımı öncesi, gebelik döneminde ve ameliyat planlanıyor ise hekimlerine bu durumu bildirmeleri gereklidir" şeklinde konuştu.