21.yüzyılda yaşıyor olabiliriz ancak 1950 yılında gibi hissediyoruz.
Çünkü bu modern yüzyılda, bu modern çağda, nerdeyse uzaya çıkma planları yaparken elektrik kesintisi yaşıyoruz.
Amerika'da 2003 senesinde 29 saat süren elektrik kesintisi yaşandığında, ülke ayağa kalkmıştı. Tek bir yazılım hatası nedeniyle yaşanan elektrik kesintisinin sorumluları hesap verdiler. Hem de yargı önünde.
Çünkü ciddi sıkıntılara yol açmışlardı, buna kazalar ve sakatlanmalar dahil.
Her modern ülkede olduğu gibi, sorumlular hesap verdiler.
Bizde ise durum hala "kontrolleri sağlayıp en kısa sürede dönüş yapalım" seviyesinde.
Türkiye'nin genelini bilmiyorum ama size İzmir'i anlatabilirim.
Yaklaşık bir aydır, düzenli bir elektrik kesintimiz var. Özellikle ve daha yoğunlukla gece yarısı saatlerinde. Sabahları uyandığımızda yanıp sönen elektriklerden bunu anlıyoruz.
Veya gecenin bir yarısı uykumuzdan uyandıysak bir de bakıyoruz klimamız kapanmış, çünkü elektrik kesilmiş.
Mesela ben bir sabah salona gittiğimde salonu buz gibi buldum. Oh dedim, hava soğumuş demek ki, kış gelmiş.
Ancak kış gelmemişti, elektrikler kesilip gelince salondaki klimanın artık beyni yanmış ve kendiliğinden açılıp güzelce salon mobilyalarını soğutmuş. Mobilyalar mutlu, ben mutsuz oldum. Lakin altı saat boyunca boşa çalışan klimanın faturasını yine elektriğimi küt diye kesen GEDİZ elektriğe ödedim.
Bir süre önce de git gel elektriğe dayanamayan digiturk makinemin beyni yanmıştı.
Gece kesintilerine ilave olarak gündüz kesintileri de eklendi. Genellile öğleden sonraları bazen on dakika bazen yarım saat yapılan kesintilerden ben şu şekilde etkilendim sevgili GEDİZ;
Gıda işi yaptığım için fırına attığım pastanın elektrik gidişiyle kabarmadan sönmesi ve çöpe attığım 300 TL.
Emeği hiç söylemiyorum bile.
Açıp şikayet ediyorsunuz, ama sitemizde yazıyor diyorlar.
Yani günlük işlerimiz arasında, sabah haberlerine bakmadan evvel GEDİZ sitesine girmek ve bir kesinti var mı yok mu ona bakmak.
Oysa, çağdışı olmayan ve doğru olan hareket, GEDİZ'in sms yoluyla abonelerine bilgi vermesi.
Diyeceksiniz ki sevgili GEDİZ, biz 21.yüzyılda hala elektrik kesiyoruz, bunu da gece gündüz yapıyoruz, ama bari size önceden saatleri bilgi veriyoruz.
Bu kadar basit.
Araştırıp aldığım bilgiler de feci.
Klimalar çok yüklü çalışıyor diye geceleri bir saat kesinti yapıyormuş arkadaşlar, tasarruf babında. Rezalet.
Ve gelelim bugüne ki bugün bendce yılın bombası.
Saat 13 de küt diye elektriklerimiz gidiyor. Ben yine bir hararet telaş sipariş yetiştiriyorum, bir bakıyorum elektrikler kesiliyor. Fırındaki 473 TL lik malzeme çöpe gidiyor.
Hemen muhtarımızı arıyorum, bilgi alıyorum.
Efendim, trafo tamiri varmış ve 5 saat sürecekmiş. Peki bilgi nerede? Yok!
GEDİZ, size sormak istiyorum;
Derin dondurucuda bulunan, donuk meyvelerin, tavukların, tereyağların, benim şu anki hesabıma göre 600 TL lik hasarımı siz mi ödersiniz, nasıl yapalım?
Çünkü hava elli derece dolaylarında ve beş saatlik bir elektrik kesintisi sonucunda hepsi çorba olacak.
Hasarımı nasıl karşılamayı düşünüyorsunuz?
Bu benim şahsi zararım. Aynı bölgede olup etkilenen herkesin de bir zararı olmuş olmalı. Nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?
Dava mı açalım size, nasıl yapalım?
Çünkü, alınmayın ama bu devirde bu yapılan beceriksizliktir. Beş saatlik kesinti YAPAMAZSINIZ.
Eğer yapıyorsanız da sorumluluğunu almalı ve hesap vermelisiniz.
Bölgede olup etkilenen herkesi tüketici haklarına başvurmaya davet ediyorum. Yerinizden kalkmadan başvuruyorsunuz, telefondan, tabletten.
Bu sorumsuzluğun hesabı verilmeli.
Belki birileri hesap sorarsa, bu kadar lakaytlık yapılmaz ve daha özenli ve yaşadığımız yüzyıla yakışır şekilde davranılır.
Yoksa binelim at arabalarına Amişler gibi yaşayalım, fark yok.