İki ayrı konu başlığım var; Seçimlerden Sonra İzmirliler ve 1 Mayıs İşçi Bayramı
İzmir, Türkiye'nin önemli kentlerinden biri olarak sürekli artan nüfusuyla beraber altyapı ve ulaşım sorunlarının İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu sorunların üstesinden gelmek için yeni adımları atmasını ve çözümünü bekliyor ..
Son dönemde kentin ana arterlerinde yaşanan trafik sıkışıklığı ve alt geçitlerdeki yoğunluk, sürücülerin ve yayaların günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu sorunları çözmek üzere kapsamlı bir plan hazırlamalı, bir taraftan ulaşım sağlanırken diğer tarafta ise başka bir sorun oluşuyor. Planın bir parçası olarak, mevcut yolların genişletilmesi ve yeni alt geçitlerin inşası ile projelerin tamamlanmasıyla birlikte, trafik akışının daha düzenli hale gelmesi ve kent içi ulaşımın daha hızlı ve verimli bir şekilde sağlanması, beklentilerin içinde.
Ancak, sadece ulaşım sorunlarıyla değil, aynı zamanda belediyenin işlettiği tesislerin maliyetleriyle de ilgili olarak da çalışmaların yapılması gerekli.. Birçok vatandaş, sahilde belediyenin işlettiği tesislerde fiyatların yüksek olduğunu ve ekonomik zorluklar yaşayan aileler için erişilebilir olmadığını belirtiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerinden her geçen gün artan ekonomik sıkıntıların sebebi olan durmayan zamlarla birlikte en azından belediyeye ait olan işletmelerin bu konuda yapılacak düzenlemelerle maliyetlerinin düşürülmesini ve halkın daha uygun fiyatlarla hizmet almasını sağlamaları beklenmekte.
İzmir'de yaşanan ve İzmirli olan bir vatandaş bu sorunlarla ilgili, "Ulaşım ve ekonomik sorunlar, kentimizin gelişimini engellemekte fakat yetkililerin bu konulara önem verip ve çözüm odaklı çalışmalar yapılacağını biliyoruz ve güvenle bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
İzmir’in ekonomik olarak istihdamda daha etkin olması genç nüfusunu şehirde tutması önemli.. Zira biliyoruz ki ülkemiz yaşanan ekonomik zorluklardan dolayı ve aldığı dengesiz göçlerle kendi gençlerini kaybediyor çok hızlı beyin göçü veriyor.
Özetle, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden; kentin karşı karşıya olduğu ulaşım ve ekonomik sorunlarla etkin bir şekilde mücadele etmek için çalışmasını ve altyapı iyileştirmeleriyle trafik sorunlarına çözüm aranırken hem de belediye işletmelerinde maliyetlerin düşürülmesini beklemekteler.
İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm belediyelerine artan enflasyon ve yaşanan ekonomik sıkıntıların toplumun her kesiminde hissedildiği dönemde artan şiddet ve umudun arafta kaldığı günlerde kolaylıklar diliyorum..
*********
Bazı değerleri yaşatmak, anlatmak, hissettirmek ve gelecek nesillere aktarmak gerekiyor. Okumayı ve araştırmayı azalttığımız dönemde bilgiyi görsel iletişim araçları ile öğrenmeyi zaman zaman erteleyip sosyal medyada olan bir kaç dakikalık paylaşımlar ile ulaşan olduk.. Okurken biliyoruz diyenlere hatırlatma bilmeyenler için de dünyanın her yerinde insanlık için mücadele verenler unutulmamalı saygıyla anılmalılar diyerek aktarmak istedim.
1 Mayıs İşçi Bayramı vesilesi ile işlerinin başında hayatını kaybeden Maden işçilerimiz başta olmak üzere tüm işçilerimizi rahmetle anıyor ve iş kazalarının asgari oranlara indiği sosyal güvencelerinin ve emeklerinin karşılığını aldıkları günlerin gelmesini umut ediyorum.
1 Mayıs’ın yaratıcısı olan dört yiğit işçi önderi Albert PERSONS, Adolph FISCHER, George ENGEL ve August SPIES, 1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için "Amerikan adaleti” tarafından idam edildiler.
Albert PERSONS isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında tarihe geçecek sözlerini söyledi: "Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım."
ALBERT PERSONS'UN MEKTUBU
Yavrularım, Elveda!
“Bu kelimeleri yazarken adlarınızın üstüne gözyaşlarım damlıyor...
Bir daha hiç karşılaşmayacağız. Ah, sevgili çocuklarım, nasıl içten, derinden seviyor sizi babacığınız. Bir gün zaten gidecektim… Ama şimdi daha mutluyum. Babanızla gurur duyabilirsiniz. Bir gün diyeceksiniz ki bizim babamız haklıydı ve gitti.
Sevdiklerimiz için yaşamakla gösteririz sevgimizi ve gerektiğinde sevdiklerimiz için ölmekle de gösterebiliriz sevgimizi... Ben tüm bir insanlık için var olduğumun bilincindeydim. Size de böyle bir misyon emanet ediyorum yavrularım. Kendiniz için değil tüm insanlık için var olun. Mücadeleniz hep haksızlığa uğrayanlar için olsun. Böylece insanlık size minnettar kalacaktır.
Gurur duyabilirsiniz çocuklarım… Babanız haklı bir dava için gidiyor. Hiç bir zaman hayat böyle geldi böyle gidiyor demeyin. Erdemli ve cesaretli olun.
Korkmayın hiçbir zaman! Erdeminiz size cesaret verecektir. İyilikleriniz hiç unutulmayacaktır. Dünya var oldukça geride bıraktığınız şerefli yaşam başkaları tarafından anılacaktı. Anılmayacağını bilseniz bile siz iyilik, doğruluk ve adaletten ayrılmayın.
Sevgili evlatlarım hayattan hiçbir zaman nefret etmeyin. Tanrı bize insanca yaşayalım diye bu dünyayı verdi. Sorumlusunuz yavrularım! Haksızlıkların karşısında durun, sessiz kalmayın.
Benim hayatımı ve doğal olmayan haksız ölümümü başkalarından öğreneceksiniz. Babanız, özgürlük ve mutluluk uğruna gönüllü olarak canını vermiş bir kurbandır.
Size miras olarak şerefli bir ad ve tamamlanacak bir görev bırakıyorum... İnsanları sevin, haksızlık yapmayın, yapana da ses çıkarın!!
Babanız şerefli bir insan. Onun adına örnek olun. Onu koruyun, bu yolda yürüyün. Kendinize karşı doğru olun, o vakit başkalarına karşı sahte olamazsınız. Yaratıcı, uyanık ve neşeli olun...
Çocuklarım, değerli varlıklarım; bu mektubu yalnız sizin için değil, daha doğmamış çocukları için ölen birçok kişinin ölüm yıldönümlerinde de okumanızı istiyorum.
Yavrularım, elveda...”
Ölüm bu,
Fukara ölümü
Geldim, geliyorum demez.
Ya bir kuşluk vakti, ya akşamüstü,
Ya da seher, mahmurlukta,
Bakarsın, olmuş olacak.
Ahmed Arif