Yağ enjeksiyonu ile ciltteki çöküntüler ve çukurlar doldurularak daha genç görünümlü bir yüz hatlarına sahip olunabiliyor. Vücudun fazla yağ depolanan bölgelerinden yağ hücreleri alınıp inceltilerek enjeksiyon aracılığı ile yüzün ihtiyacı olan bölgelere enjekte ediliyor. Enjekte edilen yağ hücreleri aynı zamanda cildi güçlendirerek cilt kalitesini arttırıyor ve böylece daha genç bir görünüme sahip olunabiliyor.
Op. Dr. Deniz Küçükkaya; “Yağ enjeksiyonun son zamanlarda estetik uygulamalarda sıklıkla tercih edildiğini ve özellikle yüz gençleştirmede bu yöntemin tatmin edici sonuçlar verdiğini ifade ediyor. Yüz germe hastalarında çoğu zaman orta yüz bölgesini yani elmacık kemiklerinin olduğu bölgeleri yağ enjeksiyonlarıyla doldurduğunu belirtenKüçükkaya; ‘’böylece ciltteki sarkmalar hafiflerken aynı zamanda dolgunluk da sağlanmış oluyor’’diyor ve ekliyor:
“İşlem lokal anesteziyle uygulandığı taktirde hasta yarım saat sonra evine gidebiliyor. Yağ enjeksiyonu sadece dolgunluk vermekle kalmıyor. Aynı zamanda içerdiği kök hücreler sayesinde cildin canlılığında ve güzelliğinde de belirgin olarak artış sağlıyor. Elmacık kemikleriyle beraber alın bölgesine de uygulanan enjeksiyonlarla totale yakın bir yüz gençleştirme sağlamak mümkün olabiliyor. Orta yüz bölgesi geride olan bazı hastalarda bu bölgeye üst dudakları da içerecek şekilde yapılan uygulamalarda özellikle profil görüntülerinde belirgin düzelme sağlamak mümkün olmakta. Yüzüne yağ enjeksiyonu yaptığımız hastaların büyük bir çoğunluğunun ellerine de yağ enjeksiyonu yapmaktayım. Yüzün uyumuyla beraber ellerdeki yaşlılık belirtilerini de böylece hafifletmek mümkün”.
Yüz bölgesinde çökük yanaklarda, düz ve belirsiz elmacık kemiklerinde, cilt kırışıklıklarında dudaklarda, alın bölgesinde, alt ve üst göz kapağına, çene kontürünü belirginleştirmek için kullanılabilen yağ enjeksiyonu bu alanlar dışında ameliyatlı ve ameliyatsız çökük burunları düzleştirmek amacı ile de tercih edilebiliyor.
Yağ enjeksiyonunun en önemli özelliği kişinin kendine ait bir doku olması. Bu durum da reaksiyon riskini neredeyse ortadan kaldırıyor. Ancak unutmayalım ki verilen yağın bir miktarının erime olasılığı var. Bu erimenin oranı ise kişiden kişiye göre değişmektedir.
•Yüzün hangi bölgelerine uygulanabilir?
Yağ enjeksiyonu son zamanlarda estetik uygulamalarda çok sıklıkla tercih edilir olmuştur. Özellikle yüz gençleştirmede çok kullanmaktayım. Yüz germe hastalarımda çoğu zaman orta yüz bölgesini yani elmacık kemiklerinin olduğu bölgeleri yağ enjeksiyonlarıyla dolduruyorum. Böylece ciltteki sarkmalar giderken aynı zamanda dolgunluk da sağlanmış oluyor. Bununla beraber çok daha küçük müdahale isteyen hastalarımda özellikle sadece yağ enjeksiyonuyla mükemmel sonuçlar almak mümkün oluyor. İşlem lokal anesteziyle uygulandığı taktirde hasta yarım saat sonra evine gidebiliyor.
Yağ enjeksiyonu sadece dolgunluk vermekle kalmıyor. Aynı zamanda içerdiği kök hücreler sayesinde cildin canlılığında ve güzelliğinde de belirgin olarak artış sağlıyor. Elmacık kemikleriyle beraber alın bölgesine de uygulanan enjeksiyonlarla totale yakın bir yüz gençleştirme sağlamak mümkün olabiliyor. Orta yüz bölgesi geride olan bazı hastalarda bu bölgeye üst dudakları da içerecek şekilde yapılan uygulamalarda özellikle profil görüntülerinde belirgin düzelme sağlamak mümkün olmaktadır. Yüzüne yağ enjeksiyonu yaptığımız hastaların büyük bir çoğunluğunun ellerine de yağ enjeksiyonu yapmaktayım. Yüzün uyumuyla beraber ellerdeki yaşlılık belirtilerini de böylece hafifletmek mümkün olmaktadır.
‘’Yüz bölgesinde çökük yanaklarda, düz ve belirsiz elmacık kemiklerinde, cilt kırışıklarında dudaklarda, alın bölgesinde, alt ve üst gözkapağına, çene kontürünü belirginleştirmek için kullanılabilir. ‘’
Bu alanlar dışında ameliyatlı ve ameliyatsız çökük burunları düzleştirmek amacı ile rahatlıkla uygulanabilir.
•Yağ enjeksiyonun en önemli özelliği nedir?
Kişinin kendine ait bir doku olmasıdır. Bu durum reaksiyon riskini neredeyse ortadan kaldırmaktadır.
•Yağ enjeksiyonunun kalıcılığı ne kadardır?
Verilen yağın bir miktarının erime olasılığı vardır. Kendi yağımız olmasına rağmen vücut bunun bir kısmını eritiyor. Bu erimenin oranı kişiden kişiye göre değişmektedir. Erime tamamlandıktan sonra geriye kalan yağ dokusu yeterli sonucu sağlamışsa tekrar bir işleme gerek olmamaktadır ve işlem kalıcı olarak bir değişim sağlamaktadır.
Kalıcılığı en iyi olan yağ ise karın ve uyluk iç taraftaki yağdır.