Bu salgın döneminde ne yazacağız, salgın var, salgın var, salgın var diye mi yazacağız diye düşünürken, o kadar komik olaylar oluyor ki, gazeteci olarak yazmamak için kendimizi zor tutuyoruz.
Onlardan birisini de bugün kaleme alayım dedim.
Malum salgın var, aşı bu gece yola çıkıyor gelecek ama salgınla mücadele hız kesmeden devam edecek.
Çünkü virüs henüz bitmiş değil, vaka sayısı sıfır değil, ölümler son bulmuş değil.
Geçtiğimiz günlerde İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’nın önünde bir şov vardı.
Şovun adı, ‘Taksiler Dezenfektan Ediliyor Şovu’
Oda Başkanı Celil Anık, odanın yöneticileri, sıcak binanın, sıcak odalarından kapının dışına çıkmışlar, bir tane, iki tane değil, bir tane taksi almışlar, maskeli bir ilaçlama uzmanı, elinde makine taksiyi dezenfektan ediyor.
Buraya kadar görüntü gayet güzel.
Sarı bir taksi var.
Taksinin yanında dezenfektan var.
Taksinin başında da dezenfektan eden var, dezenfektan yapılmasını izleyen başkan ve yöneticiler var.
İşte o fotoğraf 1:
Geçmiş yıllara gittim bir an.
Taksimetre ayarlarının yapıldığı, yeni fiyat tarifelerinin taksimetrelere yüklendiği anlara.
Orada sarı taksi var. Daha doğrusu sıraya girmiş sarı taksiler var.
Ama sayısının tam olarak bilmiyorum.
İzmir’deki 2 bin 823 taksiden, sıraya girebilenleri.
Taksimetre ayarlarını bir an önce yapmak ve daha fazla kazanabilmek için saatlerce sıralarda bekleyen sarı taksiler.
İşte o fotoğraf 2:
Şimdi iki fotoğrafa sırasıyla tekrar tekrar bakın.
İlkinde insanların sağlığını düşünen sarı taksiye göreceksiniz.
İkincisinde para kazanmak isteyen sarı taksileri göreceksiniz.
İki fotoğrafta arasındaki farkın görünce de odanın önündeki o dezenfektan faaliyetiyle ilgili soru sormak hakkını gazeteci olarak kamuoyu adına kendimde buluyorum.
Odanın önünde bir sarı taksiyi dezenfektan ettiniz.
Tamam gördük.
Peki, geriye kalan 2 bin 822 taksi nerede dezenfektan sırasına girdi?
Bu sırayı gazetecilerden neden gizlediniz?
Aslında, son derece gereksiz bu şova hiç mi hiç gerek de yoktu.
Taksici esnafının ne kadar doğru ve dürüst insanlar olduğuna dair fikri bulandırmaya da hakkınız yoktu.
Taksilerde çoğu sigortasız çalışan ve çoğu emekli şoför kardeşim, ekmeğini kazanmak için zaten risk içinde çalışırken zaten kendisini ve yakın çevresini koruyacak bütün tedbirleri alıyor.
Taksi müşterisi ise, halen en güvenli olduğunu düşünerek ama kendini de koruya koruya taksileri kullanıyor.
Bu gereksiz şov, bir vatandaş olarak bana taksilerin ne kadar güvenli olduğunu hissettirmekten çok, aldandım mı sorusunu aklıma getirdi!
Cevap: Aldanmadım!