Türkiye futbolunun yüz karası bir günü yaşattılar Göztepe-Altay maçında.
Tarihe geçtikleri için mutlu olan o taraflara yazıklar olsun.
Akşamüzeri Göztepeli dostum soruyor, ‘Maça gelecek misin abi?’
‘Yok, o maça gitmem. Sorunlu ve tehlikeli maç olacak’ dedim.
‘Yok, abi, güzel maç olur, gelsen’ dedi.
‘Gitmem’ dedim gitmedim.
Medyum muyum?
Olacakları bildim, tahmin ettim, sezdim ve iyi ki orada değilmişim pozisyonuna geldim.
Akşam Dünya kupası maçlarını izlerken televizyonda, sıcak evimde, 3 Km ötemdeki stattan gelen rezalet, vahşet ve kepazelik dolu videoları, fotoğrafları da sosyal medya üzerinden görmek zorunda kaldım.
Hislerimiz, tezlerimi, tahminlerimi tebrik ederken, kime kızayım diye düşündüm.
Nedir arkadaş maça yanıcı o kadar madde ile gelmek.
Neyin aklını yaşıyorsun, 22 kişinin, 11, 11 ayrılıp, top oynayarak spor yaptığı anlarda.
Ne Göztepe’yi, Göztepeliyi bitirebilirsin!
Ne Altay’ı, Altaylıyı bitirebilirsin!
Neyin aklını yaşıyorsun, ne içiyorsun, içindeki vahşetin kaynağı nedir?
Ne kadar tedbir alırsanız alın, ambulansları, ambulans şoförlerini takip etmek, aramak aklınızın ucundan geçmez.
Ne kadar tedbir alırsanız alın, Göztepe’nin ortasında Göztepe’nin stadına gelen Altaylıları, dışarı güvenlik içinde çıkarmayı saatler sonra başarabilirsiniz.
Bu da tahmin mi diyeceksiniz?
Yok değil!
Bu şehirde yaşayan ve bu şehirde bu tür şehir daha önce yaşanmış derbilerinden çıkan acı sonuçları bilen İzmirliyim.
Bu olayların bir faturası olacak mı derseniz tabi ki olacak.
Bir peşin faturası olacak, gözaltına alınan ve olaylara karışanlara.
Bir de kapıda ödemeli faturası olacak, olayların öncesi ve sonrasında gerekli tedbirleri alamayanlara!
Bu arada, buradan Konya’da can dostlarımızı katledenleri de kınıyor, Allah’a havale ediyorum.
Can dostlarımızdan da insanlık adına özür diliyorum.
Biz insanlar, birbirimize size yaptıklarımızdan daha fazlasını yapacak kadar da akılsızız, reziliz.
O yüzden özrümüzü de kabul edin!