Medya Ege- Oyuncu, yazar ve yönetmen Gizem Tataroğlu Özbilir, pandeminin her alanını etkilediği gibi sanatı da etkilediğini belirtti. Pandemi sonrasında yaşanan ekonomik krizin etkilerinin tiyatro alanında daha yoğun yaşandığını ve bu sürecin atlatılması için birlik olunması gerektiğini söyleyen Gizem Tataroğlu Özbilir, "Bize destek olabilecek belediyeler gibi kuruluşlardan çok fazla destek alamıyoruz. Sendikaların, derneklerin, vakıfların, kuruluşların, birliklerin ve belediyelerin sanata el uzatması güç vermesi destek olması gerekiyor. Bir bütün olunması gerekiyor" dedi.
Kadın öğrencileri ve ekonomik durumu kötü olan öğrencileri de tiyatroyla ücretsiz buluşturmak için askıda bilet uygulaması başlattıklarını belirten Gizem Tataroğlu Özbilir, "Sanatı tabi ki her şeyi etkilediği gibi çok fazla etkiledi. İnsanların alım güçlerinde, tedirginliklerinde, gelecek kaygılarında baş edilemez bir artış olduğu için haliyle yapacakları etkinlikleri çok seçer oldular. Bu anlamda daha çok eğlence sektörünü tercih eder oldular. Sanatsal etkinlikler konusunda maalesef çok ciddi bir seyirci düşüşü yaşadık. Pandemiden önce seyirci konusunda mesela Ege'de İzmir'de hiç bir sıkıntı yaşamazken şimdi salonlarımızı doldurmakta zorlanıyoruz. Haliyle insanların yaşadıklarından, gelecek kaygısından ve bilinmezliklerden ötürü yaşıyoruz bu durumları. Bu anlamda biz de biletlendirme politikalarımızda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda kadın öğrencileri, ekonomik durumu kötü olan öğrencileri de tiyatroyla ücretsiz buluşturmak için askıda bilet uygulaması başlattık. Bu noktada bağışçılarımız çok fazla oldu. Yani belki seyirci olarak gelemeyen bireyler gönüllü olarak destek oldular" dedi.
"Yılmadan devam ediyoruz"
Belediyelerin destek alamadıklarını dile getiren Gizem Tataroğlu Özbilir "Pandemiyle birlikte insanlara umutsuzluk ve çaresizlik aşılandı. Pandemi sonrasında ise ekonomik kriz etkiledi. Biz de bu anlamda yılmadan aslında üretmeye devam ettik. Şuan da çok zor üretmek. Çünkü her gün maliyetlerimiz değişebiliyor. Nakliye maliyetlerimiz, basın maliyetlerimiz 24 saat içinde değişebiliyor. Gelen zamlar bizi her türlü etkiledi. Dolayısıyla bu koşullarda biz bilet fiyatlarımızı biraz aşağıya çekme politikası güttük. Ama salon kiraları artış gösteriyor. Diğer şeyler kolaylık sağlamıyor aslında. Bu anlamada bize destek olabilecek belediyeler gibi kuruluşlardan çok fazla destek alamıyoruz. Sendikaların, derneklerin, vakıfların, kuruluşların, birliklerin ve belediyelerin sanata el uzatması güç vermesi destek olması gerekiyor. Bir bütün olunması gerekiyor. Bu zorlu günler bizi en çok dayanışmamız ve örgütlenmemiz gerektiğini bir arada olmamız gerektiğini öğretti. Buradan ders çıkarmalıyız ve daha çok destek olmalıyız. Çünkü sanatın değiştirici dönüştürücü bir gücü var. Aynı zamanda toplumsal barışı inşaa etme gücü de var. Bu yüzden en çok bugün sanata ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Biz o yüzden devam ediyoruz. Oynamaya da devam edeceğiz. Seyircimizi bekliyoruz. Yılmadan devam ediyoruz. Çünkü umutluyuz, umudumuzu hiç bir zaman yitirmedik. Aslında anlattığımız hikayede. bununla ilgili Türkiye'de bir kadın oyuncu olmanın trajikomik hikayesini anlatıyoruz. Aslında oyunumuzda da Yeşim Yetin buna benzer sorunlarla karşılaşıyor. Kendi mesleğini yapamadığı için garsonluk yapıyor. Başka yerlerden aslında ekonomik olarak gücünü kazanıp ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Oyunda Yeşim'e taksici diyor ki, "Kızım keşke başka bir meslek seçseydin de oyunculuğu da hobi olarak yapsaydın" bu çok doğru bir tespit. Aslında eskiden bunu sadece sanat alanında söylüyorduk. Ama şimdi avukatlar, mimarlar, mühendisler kendi işlerini yapamıyorlar. Bu koşullar içinde biz elimizi taşın altına koyuyoruz. Ve inandığımız yolda yürümeye devam ediyoruz, devam da edeceğiz. Daha güzel daha dayanışmalı günler olacağını umut ediyorum. Bunu için ama kolektif bir bilince ihtiyacımız var. Yani birlikte hareket etmeye ihtiyacımız var" açıklamasını yaptı.