Gripten korunmada aşı, kişisel hijyen kurallarına dikkat etme gibi önlemlerin yanında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için yeterli ve dengeli beslenme önemli yer tutuyor. Diyetisyenler, gribe iyi gelen besinler hakkında şu bilgileri verdi.
“Havaların soğumasıyla birlikte grip başta olmak üzere soğuk algınlığı ve enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklığında da artış izlenmektedir. Bu hastalıklardan korunmada aşılanma, kişisel hijyen kurallarına dikkat etme gibi önlemlerin yanında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için yeterli ve dengeli beslenme de oldukça önemli yer tutar. Yetersiz ve dengesiz beslenme alışkanlığı olan bireylerin soğuk algınlığı ve enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riski daha yüksektir ve hastalık halinde hastalıkları daha ağır seyreder. Grip, virüs kaynaklı bir solunum yolu hastalığıdır. Hastalık, bulaşıcıdır ve genellikle enfekte olan bir kişinin öksürmesi, hapşırması, el teması yoluyla başkalarına geçer. Yetişkinler, hastalık belirtileri ortaya çıkmadan bir gün öncesine ve hastalandıktan 7 gün sonrasına kadar hastalığı bulaştırır haldedirler. Bu, insanlar gribe yakalandıklarını bilmeden bile virüsü bulaştırabileceği anlamına gelir. Bu nedenle, bir grip salgını, ülkedeki çok sayıda insan virüsle enfekte olduysa haftalarca sürebilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, yıllık grip salgınlarında dünya nüfusunun yüzde 5 ila yüzde 15'i üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanmaktalar"
Gripten korunmak isteyenlerin sağlıklı ve dengeli beslenmesi gerektiğini ifade eden diyetisyenler, "Besin çeşitliliğinin sağlanması, doğru seçimlerin yapılması, yeterli ve dengeli beslenme konusunda sürekliliğin sağlanması hastalıklardan korunmada çok daha etkindir. B ve C vitaminleri suda eriyen vitaminler olduğundan vücudumuzda depo edilmiyor. Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak adına özellikle turunçgiller sınıfındaki meyveler ve mevsimindeki sebzeler ile düzenli beslenmemiz gerekmektedir. Sebze ve meyveler büyüme ve gelişmeye yardımcı olduğu gibi hücre yenilenmesini ve doku onarımını sağlarlar ayrıca hastalıklara karşı direncin oluşumunda etkindirler. Yeterli ve dengeli beslenebilmek için çeşitli renk ve türdeki sebze ve meyvelerin tüketimi önemlidir. Sabah kahvaltısında da olmak üzere her öğünde sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmeli, günde en az 5 porsiyon (400 gram) tüketilmelidir.
Savunma sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma, greyfurt gibi meyveler tercih edilebilir. Besin değeri ve ekonomik olması açısından mevsiminde, bol ve ucuz bulunduğu dönemlerde tüketilmesi daha uygundur. Sebze ve meyvelerin taze olarak tüketilmesi daha yararlıdır. Vitamin ve minerallerin çoğu, sebze ve meyvelerin özellikle dış yapraklarında, kabuğunda veya kabuğun hemen altındaki kısımlarında bulunduğundan yenilebilenlerin kabukları soyulmamalı, soyulması gerekiyorsa mümkün olduğunca ince soyulmalıdır. B ve C vitamini gibi bazı vitaminler ısı ile kolayca kayba uğradığından sebzeler mümkün olduğunca kısa sürede ve diriliği korunacak şekilde pişirilmelidir. Suda eriyen vitaminlerin (vitamin C, B2, folik asit vb) büyük bir kısmında kayıplar olduğu için sebzelerin haşlama suyu kesinlikle dökülmemelidir" ifadelerine yer verdi.