İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Necdet Yetim, okulların açılmasının, mevsim itibariyle daha fazla kapalı ortamlarda bulunmanın önemli bir bulaşı ortamı hazırladığı enfeksiyon hastalıkları hakkında bilgi verdi. Viral enfeksiyonların en önemlisinin grip adı verilen enfeksiyon olduğunu kaydeden Dr. Yetim, şunları söyledi; “Viral infeksiyonlara örnek olarak çiçek, suçiçeği, kızamık, kızamıkçık, hepatitler, kuduz ve tabi ki AIDS sayılabilir. Virüsler, bedenimize başka bir hastadan bulaşarak ya da aşı ile girerler. Aşı, hastalık yapma özelliği yok edilmiş virüsün vücuda verilmesidir. Bulaşma ya da aşı ile vücuda giren virüslere karşı bağışıklık sistemi antikor denen maddeler üretir. Her virüsün antikoru ayrıdır. Örneğin suçiçeği virüsüne karşı olan antikor, suçiçeği virüsü tekrar vücudumuza girdiğinde virüsü hemen yok ederek hastalığın ikinci kez oluşmasını engeller. Bu duruma, o hastalığa karşı bağışıklık oluşması denir. Antikorlar birçok viral hastalıkta hayat boyu vücutta kalarak o hastalıktan vücudu korurlar. Yani, suçiçeği gibi hastalıkları insan sadece bir kez geçirir. Günümüzde, bu hastalıkların çoğunun aşısı vardır ve küçük yaşlarda bu aşılar yapıldığı için artık bu hastalıklar sık görülmez hale gelmiştir. Ancak gripte durum farklıdır. Grip yapan birçok çeşit virüs vardır ve zaman içinde yeni tipler meydana gelmektedir. Bu nedenle bir virüsle grip olan kişi, bir süre sonra başka tip bir virüsle yeniden grip olabilir, önceki virüslere karşı üretilen aşılar yeni oluşan tiplere karşı etkisiz olduğu için grip aşılarının koruma süresi kısadır, ortalama 1 yıldır. O nedenle gripten korunmak için her yıl aşı yaptırmak gerekir.”
Gribin viral enfeksiyonlar arasında en sık görülen hastalık olduğunu da vurgulayan Dr. Yetim, “Ortalama herkesin yılda bir kez grip olması, bazen salgınlar halinde olması, bazen ölüm dahil çeşitli komplikasyonlar yapması, tedavi giderlerinin çokluğu ve iş gücü kaybı gribin önemini arttırmaktadır” diye konuştu.
Dr. Yetim son yıllarda kuş gribi, domuz gribi, Covid-19 salgınlarının olduğunu, bu tip griplerin çok bulaşıcı ve daha şiddetli olma eğiliminde olduklarını vurguladı. Grip hastalığının genellikle sonbaharda başlayıp kış aylarında zirve yaptığını, ilkbaharda azalan bir seyir gösterdiğini kaydeden Dr. Yetim, salgınlar konusunda da şu bilgileri verdi; “Salgınlar genellikle 1-2 aylık devreler halinde olur. Salgınlarda toplumun yüzde 10-20'si, şiddetli olanlarda yüzde 30-40'ı etkilenir. Doğal olarak okullar, kalabalık iş yerleri ve kapalı ortamlarda bulaşma riski yüksektir. Hastaların solunum yollarında üreyen virüsler solunum, öksürük, aksırık ile damlacık yoluyla dışarı atılır ve havaya karışırlar, virüslü havanın solunmasıyla ya da salgıların direkt teması ile başkasına bulaşırlar. Salgılarla kirlenmiş eşyalarda ya da ortamlarda bulunan virüsler ortalama 8 saat canlı kalabilirler. Bulaşmayı kısmen azaltmak için ortamın havasını sık sık değiştirmek, maske kullanmak ve özellikle el temizliği çok önemlidir. Alkol, kolonya gibi dezenfektanlarla ya da bol sabun ve su kullanarak el temizliği yapılmalıdır. Solunum sistemi üst bölgelerine giren virüsler hızla çoğalır ve doku tahribatı yaparlar. İyileşme yaklaşık 1 hafta içinde olur ve sonrasında birkaç hafta da toparlanma yani nekahet devresi vardır. Yani bir hastalığın tamamen iyileşmesi 3-4 haftada ancak olur. Bu devrede o bölgenin direnci kısmen azaldığı için daha kolay yeni enfeksiyonlar meydana gelebilir. Tüm grip tipleri yaklaşık 3-5 gün kadar aktif bir seyir gösterir. Bu devrede kişiden kişiye değişen tablolar olur. En çok burun geniz akıntısı, baş ve boğaz ağrısı, öksürük, aksırık, halsizlik, tüm bedende sızılar, üşüme-ateş gibi belirtiler meydan gelir. Bu dönemde bulaşma riski fazladır. Hastalık çocuklarda, yaşlılarda, kronik hastalığı olanlarda kısmen daha ağır seyreder. Grip başka hastalıklara da yol açabilir. Bronşit, pnömoni, orta kulak iltihabı, sinüzit, menenjit gibi hastalıklar gribin yaptığı en önemli komplikasyonlardır.”
Öte yandan Dr. Yetim, grip hastalığının hafife alınacak bir hastalık olmadığını belirterek, hem hastalanmamak hem bulaştırmamak için alınacak önlemler olduğunu söyledi. Yetim sözlerini şöyle tamamladı; “Gripten korunmak için önceden değinilen temizlik kurallarına önem vermek, bol vitamin ve proteinli beslenmek, yeterli dinlenmek ve günde en az 8 saat uyumak, bol sıvı almak ve bedenin ısısını korumak, yani üşütmemek gerekir. Gripten korunmada en etkili yöntem grip aşısı yaptırmaktır. Sonbahar başlangıcında yapılan aşı ortalama 1 yıl korunma sağlar. Aşı ile korunma ancak yüzde 80 oranındadır. Aşılı kimseler grip olsalar bile kısmen daha hafif geçirmektedirler. Özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, anemik, zayıf, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, onkolojik tedavi görenler, kalabalık ortamlarda çalışanlar, sık sık seyahat edenler ve sağlık çalışanları aşılanmalıdır.”