Toz pembe hayalleri geride bırakalı tam 9 yıl oldu.
Hayat benim için bittiği dediğim yerde Adın Ömrüme Hatıra kitabı ile yeniden başladı.
İçimin yanıp kavrulduğu günlerimin sayısı hala çok fazla ve günler bitmeyecek gibi...
Annem en çok gülüşlerimi severdi. Elbette her anne çocuğunun gülümsemesini ister ve severdi ama annemin gülümsemelerimi sevmesini başka bir hikayesi vardı.
Her doğum günümde annemin tek bir dileği vardı.
İnatçılığın, aksiliğin senden gitsin yüzünde sadece tebessümün kalsın derdi...
Aksisin aksi kabul et dediği günler hala dün gibi!
Aksiliğim, inadım ve ara ara huysuzluğum hala huyumda, suyunda var anne.
Gülümsemelerim senin gördüğün gibi sıcak ve içten mi bilmiyorum ama ne vakit gülümsesem bulutlarla sana haber gönderiyorum.
Annesini kaybetmiş olan her çocuğa derler ki; annen seni gökyüzünden görüyor ve seni duyuyor.
Sen benim gökyüzüm ve yüzümdeki tebessümsün anne.
Sen gittiğinden beri zorlu kış günleri geçiriyor bu aksi kızın. Şikayetçi olduğun inadım sayesinde yokluğuna inat gülümsüyorum, sensizliğe baş kaldırıyorum.
Ben hala 27 yaşındayım.
Ben hala annesinin sağlığı için hastane kapısında diz çöküp çaresizce ağlayan küçük kız çocuğunum.
Dışarıdan bakanlar kocaman kadın olmuş artık diye düşünseler de onlara inat ben küçücük, annesinin hala bir gün gelecek olduğuna inanan inatçı ve huysuz bir kız çocuğuyum.
Bak yüzüme, her şeye rağmen ağız dolusu gülüyorum.
Hadi çık gel, gülüşlerimden öp beni anne!