Hangimizin sorunu olmadı ki sosyal medya!
Hangimizin sorun yaşamasına neden olmadı ki sosyal medya!
Hangimizin kafasını, düşüncesini, duygusunu, ilkelerini, yaşantısını, psikolojisini, hayata bakış açısını olumsuz etkilemedi ki sosyal medya!
Aslında ilk çıktığında ne güzeldi. Dostlukları, arkadaşlıkları, keyifleri paylaşıldığı, insanların birbiriyle bir araya gelip, bir şeyler yapabilmenin mutluluğunun paylaşıldığı yerdi sosyal medya!
İçine ne kazan hırs girdi, ne zaman gösteriş girdi, ne zaman yalan girdi, ne zaman kıskançlık girdi, ne zaman laf sokma, edebiyat yapma, haber yapma hevesi, aşırılığı girdi işte o zaman tam anlamıyla bozuldu sosyal medya!
Sosyal yaşantımızı bozdu!
Kendisi aç iken, tok yatan bizden değil diyen sosyal yaşantı, başkasının cenazesi varken, vur patlasın, çal oynasın havasıyla yaşanan bir yer oldu sosyal medya!
Haberimiz olmaması gereken konularda, yalan yanlış haberleri savunurken, kendi doğruluğumuzdan, inancımızdan, düşüncemizden şüphe eder vaziyete getirdi sosyal medya!
Derken psikologlar, sosyologlar devreye girdi.
Aman sosyal medya da fazla durmayın, arada kendinizi dinlendirin, her yazılanı ciddiye almayın, her gösterilene bakmayın, inanmayın, gerçek hayatınızı yaşamaya çalışan diye bilimsel telkinlerde bulunmaya başladılar.
Aileler arasında tartışmalar, farklı kutuplar arasında tartışmalar, eşler arasında tartışmalar, sevgililer arasında tartışmalar, beğen yükü altında ezilmeler, kişilik ve karakter arayışı içinde farklı farklı şekillerde bulunmalar hepsi sosyal medyanın sonuçları.
Derken siyaset dünyası, hukuk dünyası, ekonomi dünyası, eğitim dünyası da sosyal medyanın o kirli ağına girmeye başladı.
Fikirler, kurallar, paralar ve düşünceler de sosyal medya üzerinden fütursuzca tartışılmaya başlandı.
O kadar sorun olmaya başladı ki sosyal medya vb. unsurlar, hukukun içinde, emniyetin içinde bilinçsiz ama örgütlü bir suç gurubu oluşmaya başladı.
Siper suçlar ve siper suçlular çıkmaya başladı.
Dolandırıcılar, sahtekârlar için arayıp da, bulamadıkları bir alan oldu sosyal medya!
Kişilik bozukluğu yaşayan, etiket düşkünlüğü yaşayan, düşüncesini anlatmaktan özürlü insanlar için kendisini pozitif göstermeye yarayan bir yalan dünya oldu sosyal medya!
Kişiler için, aileler için, toplumlar için, devletler için tehlikeli olmaya başlamasıyla da tedbirler düşünülmeye başlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün katıldığı televizyon programında bu konuya da son noktayı koydu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla yapılacak ilk işlerden birisinin sosyal medyaya hukuki sorumluluk, soruşturma, araştırma ve kontrol getirilmesi yönünde bir çalışma yapılmasının yolunu açılacağını söyledi.
Yıllar önce hoş geldin sosyal medya demiştik!
Şimdi TBMM’de Günaydın sosyal medya demenin zamanı geldi!