Hazır bavul...
İnsanlar gurbet kokar bazen. Ya da gurbet kokusunu ciğerlerine çekmek ister. İkisi arasındaki çizgiyi anlayabiliyor musunuz?
İnsana kendi isteği ile giderse gurbet kokmak istemiştir. Mecburiyetten gurbete göç ederse gurbet kokusunu ciğerlerine çekmiştir.
Gurbet nedir?
İnsanların doğup büyüdüğü, yaşadığı yerlerden çok uzaklarda kalmasıdır. İstediği zaman sevdiklerini görememesi, onlara dokunamamasıdır. Gurbet, sevdiklerinin mezarını ziyaret etmekten aciz kalmaktır. Bazen yavrularından kilometrelerce uzaklarda olmak, bazen memleket kokusuna hasret kalmaktır.
Gurbet güzeldir bazen. Gurbet, herkesin hayatında en az bir kere yaşaması gerektiği bir özlem fırtınasıdır. Yenilenmektir, sıfırlanmaktır. Her daim hazır bir bavulun olması lazım odanın en kuytu, ama gözegörünür köşesinde. Kafan attığında, artık yapamadığında, olmuyor olamıyor dediğinde o valizin kulpunu kaldırıp çekmen lazım kapıya doğru. Cebinde bir uçak bileti, hava limanına doğru addımlayan ayakların cesareti lazım bazen. Gerçekten lazım.
Gurbet, bazen kaçıp sığınacağımız tek yerdir. Adı gurbet olsa da bizi sarmalayan, bize kollarını açan tek şeydir. Sana doğma olanların yanında yapamıyorsun, ama hiç tanımadığın ülkenin hiç bilmediğin şehrinin çıkmaz sokaklarında mutluluk bulabilirsin. Huzuru taşırsın elindeki valizle birlikte. İkisini beraber götürürsün yanında. Zaten bunları bulmak için kapısını çalmıyor musun gurbetin?
"Gurbet dünya coğrafyasında bir yerde değil; gurbet belleğimizde bir köşe, kalbimizde bir boşluk, ciğerimizde bir sızı... Birbirimize, kendimize, sözümüze yabancılaştıkça derinleşen yalnızlığımızdır gurbet. Dolayısıyla içimizdedir, hem de epeydir.." yazıyor sevgili Evrim Kuran...
Herman Amato'nun uzak mesafeleri tanımlayan dizeleri geliyor aklıma:
En uzak mesafe
Ne Afrika'dır,
ne Çin,
ne Hindistan,
ne seyyareler,
ne de yıldızlar geceleri ışıldayan.
En uzak mesafe
İki kafa arasındaki mesafedir
birbirini anlamayan...
Mesafeler değil, bakış açılarıdır insanları yalnızlaştıran...
Gurbet bizi güzelleştiriyorsa, huzur dağıtıyor sevgi veriyorsa, kafamızı yeniliyor, bakış açımızı büyütüyorsa arada bir memleket kokusu ile yaşamak da mümkün, memlekete uzaktan bakıp gülümsemek de. Gurbet eller bir zaman sonra bizim eller olabiliyor...