Hep yarımdır gurbetteki bayramlar...
Gurbette yaşıyorsanız eğer en büyük dert ortağınız gökyüzüdür. Bakıpta gözlerinizin dolmadığı bir gün yoktur. İçiniz ne zaman bunalsa yada ne zaman içinizdeki özlemler dayanılmaz bir hâl alsa hep gökyüzüne sığınırsınız. Gündüzleri bulutlar, geceleri ise yıldızlar şahittir yalnızlığınıza.
Bir türkü gelir oturur bağrınıza...
"Yolumuz Gurbete Düştü
Hazin Hazin Ağlar Gönül
Araya Hasretlik Girdi
Hazin Hazin Ağlar Gönül
Garip Garip Ağlar Gönül
Dertli Dertli Ağlar Gönül"
Eksikler bayram günleri daha çok hissettirir yokluklarını bu yüzden gurbetin en soğuk tarafı da bayram sabahlarıdır. Ne camdan bakıp bir sevdiğinizin geldigini görme şansınız vardır, ne de bir umudunuz. Yüreğiniz ne kadar kalabalıksa, masanız bir o kadar tenhadır.
Hep uzaktaki vuslatına döner yüzünü gurbetçi ve arar şekerini, arar kolonyasını, duymak ister çalan zilde kapı kapı dolaşan çocukların sesini.
Öpülecek bir el, sarılacak bir kucak bulunmayınca mesafeler bir kılıçtan daha çok acıtır insanın yüreğini. Günümüz imkanlarında eksik yanlarını kulaktan kulağa kapatmaya çalışır aynı masada oturup bayram yemeği yiyemediği sevdikleriyle. Göremeden, en önemlisi hissedemeden sadece seslerin kavuşmasıyla mesafelerin imkansızlığının merhametine sığınır.
Hep yarımdır muhacirin gülüşleri. Her bayramı buruk karşılar, her bayramı kimsesizliğiyle uğurlar. Yaşasa da ailesi; öpemediği ellerin öküzü, sarılmadığı kucakların yetimidir. Bağrında kocaman bir taş, içinde ise özlemle bitirir hayatını.
Gurbetin garip çocukları
Bir bayram sabahı olmaması gerektiği kadar yalnız
Ve olmaması gerektiği kadar hüzünlü...
Gurbetin garip çocukları
Yaşadığı yerde yabancı
Kendi ülkesinde ise Almancı
Gurbetin garip çocukları
Yaşı kaç olursa olsun
Yüreği hep çocuk
Ailesi sevdikleri varken
Kimsesiz, yetim ve öksüz..