Ben bu haftaya harika bir farkındalıkla, sosyal sorumluluk projesiyle başladım. Bir süredir sosyal medyada başlatılan kampanyaya bende bu sabah gönüllü olarak seve seve katıldım. Öncelikle Şebnem-Celal Çapa çiftinin önderlik edip örnek olduğu bu projeye Alaçatının en duyarlı, farkındalık oluşturmayı seven otellerinden biri olan Alavya Hotelle devam etti. Evet biz bugün ne mi yaptık #welavyaalaçatı hashtag adı altında başlattığı bu haftada 10. gerçekleştirdiği projede ellerimizde eldiven ve çöp poşetleriyle Alaçatı sokaklarını temizledik.
Çoluklu çocuklu yoğun bir katılımla gerçekleştirdik. Ben bu projeyi instagramda görüp mesaj atarak “katılabilir miyim sizlere “dedim. Onlarda çok sevineceklerini söyleyip bu sabah saat 8 de buluşup keyifle günümüzü temizlikle aydınlattık.
Benim gibi gönüllü katılan başka doğa severlerde vardı. Rana hanım, Marianın çiçekleri , Alavya personeli ve May iletişimden Meltem hanım ve katılımcıların çocukları da büyük bir çoşkuyla eşlik etti..
Bu proje sanırım haftalarca devam edecek... Bu güzel duyguya, farkındalığa ortak olmak isteyen herkesi her pazartesi saat 8 de Alavya otelin resepsiyonunda buluşmak üzere görmek isteriz.
Ayrıca hanımlar çöp toplayarak güzelleşeceğimizi de biliyor musunuz? Bugün yaptığım kondisyonu hiç bir sporda yapamazdım... hem çevremizi hem kendimizi ve hem de ruhumuzu güzelleştirmek için pazartesi sabahları saat 8‘de Alavya otelin önünde buluşuyor muyuz?
************************************
Geçtiğimiz Cumartesi gecesi Çeşme amfi tiyatrosu muhteşem bir geceye ev sahipliği yaptı. Çeşme’de uzun zamandır böylesi keyifli bir gece yaşamamıştım.
Evet bir çoğunuzun hemen anladığı gibi Fazıl Say konserinden bahse diyorum. İlk kez amfinin bu kadar tıklım tıklım dolu olduğuna şahit oldum. Merdivenler dahi insanlarla doluydu.
Konser iki bölümden oluştu. İlk bölümde Fazıl Say’a Seranad Bağcan eşlik etti. Yaklaşık 45 dakika süren ilk bölüm nefeslerimizi tutarak izledik. Benim gibi sosyal medya sevdalısı biri dahi sadece 10 saniyelik video çekebildiysem ...
Konseri ve anı yaşamak istedim.
İlk kez ölümsüzleştiremedim kapıldığım büyüyü...
İkinci bölümde Güz Şarkılarıyla Ece Dağıstanlı ve Güvenç Dağüstünü izledik...
Nazımın, Orhan Veli’nin, Cemal Süreyya’nın , Can Yücel’in şiirleri onlarla bir kez daha can buldu sanki...
Hele Ahmet Arif’in şiiri Hasreti uykularda şiirinin Ece Dağıstanlı’nın piyanosu eşliğinde Güvenç Dağüstünün sesiyle buluştuğunda gözyaşlarıma hakim olamadım... Belki de selam gönderdikleri Oya Dağıstanlı içindi...
Ece Dağıstanlı sahnede adeta bir kuğu gibiydi. Duruşuyla, Zerafetiyle ve beyaz elbisesiyle kendisine hayran olmamak elde değildi...
O gece Türk müziği adına dünya çapında bir kez daha yüreğime umut tohumları atıldı..
Ülkemizde böylesi değerli sanatçılar hep sağolsunlar , varolsunlar...