Yerel seçimler geliyor ama ondan önce her zaman olduğu gibi, sayısal loto gibi anketler gelmeye başladı. Kim nerden aday olur, olmaz. Olursa ne olur, olmazsa ne olur. En tanınmış kim, en çok oy alacak kim, kim kimin desteğiyle başkanlığa aday olur. İşte anketlerin ortaya çıkardığı daha doğrusu çıkarmaya çalıştığı işler.
Bu işler biraz da karışık işler.
Anketleri yapanları eğilimleri nedeniyle birazcı tanıyoruz. Nereye oynadıklarını tahmin edebiliyoruz. Ama bu anketere adayları kim sokuyor onu henüz çözebilmiş değiliz.
Vatandaşın çoğunluğunun tanımadığı isimler de anketlere nasıl giriyor, girebiliyor. İşte asıl soru ve sorun burada.
Peki anketlere bir şekilde girmeyi çözebilen aday adayları, parti genel başkanlarının düşüncesine girebiliyor mu?
Netice de son kararı verecek olan onlar.
Benim anladığım aday olmasa da, aday adaylığı tanıtımı furyasından faydalanmak isteyen sayısı da bir hayli fazla.
Kendisini bir siyasi partiye ait olmaktan çok, iş gereği, piyasa yapabilmek için tanıtmaya çalışan insanlar, her seçimde olduğu gibi yine ortalarda cirit atıyor.
Onların bekletisi başkan adayı dahi olabilmek değil. Onların beklentisi, seçimler bittikten sonra 'belediye başkan aday adayı olarak kendilerine bir isim bulabilmek çabası.
Bir aday adayının ciddiyetini anl amak için onun gerçek medya, sosyal medya ve etkinlikler alanında ne kadar buluduğuna bakmak gererekiyor.
Öyle aday adayları çıkıyor ki, aday adayı olduğu yerde kimse tarafından tanınmıyor, kimse tarafından onaylanmıyor, kimse tarafından desteklenmiyor.
Piyasa aday adaylarının elindeki en büyük güç para. Parası olduğu için kendisini bir şekilde aday adayı olarak kabul edebiliyor.
Sanki başkanlık parayla satılıyor, seçmen oy kullanırken peşin para çalışıyor.
O yüzden anketleri ve sonuçlarını hiç anlamış değilim.
Kim olursa seçimi kazanır mantığı olsa olsa kimin parası varsa onun hakkında anketimiz öyle çıkar gerçeğine dayanıyor.
Kasım ayı başkan adaylarının belirlendiği ay olacak. Yüksek Seçim Kurulu'na göre 1 Kasım bir çok kesim için son tarih.
Bir aylık sürede elinizi çabuk tutun, anketlerde ve haberlerde yerinizi alın.
Sonra da düşündüğünüz sonucu bekleyin.
Başkan adayı veya başkan olmasanız da eskilerin dediği doğru, reklamın iyisi, kötüsü olmaz.