Tüm Türkiye olarak dün geceden kalmayız.
Futbolda, Avrupa’da, Milli Takımımız dün gece bize unutulmaz bir sevinç ve heyecan yaşattı.
Tıpkı 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü çıktığımız zaferler gibi.
Kimilerinin yüzde bilmem kaç şans verdiği maçta Avusturya’yı bütün istatistikleri yerle bir ederek, öyle uzatarak, penaltıları deneyerek değil, net ve kesin bir sonuçla, net ve kesin oyun üstünlüğüyle yendik.
Çeyrek finale yükseldik.
Milli Takım oyuncularını, bu ülkenin gençlerini canı gönülden kutluyorum.
Azimleri, çalışmaları ve inançlarını aynı çoğalarak devam etmesini diliyorum.
10 yılda 10 milyon genç yaratan Anadolu insanının eseri bu.
Daha çok başarıların geleceği, dünya da Türk gençlerinin büyük gururlar yaşatacağına inanıyorum.
Bir önceki yazımda da yazdım, Türkiye dünyada, Avrupa’da futbolun merkezi olma yolunda emin adımlarla yürüyor.
Mille heyecanı yaşarken, milli sevinci yaşarken tabi ki içimizdeki ve dışımızdaki İrlandalılarla da mücadele içinde kaldık.
Onları da seviyoruz!
Onlar olmasa bu sevinç, bu gurur, bu heyecan, bu başarı, bu mutluluk bu kadar katmerli olmazdı.
Yendik mi?
Yendik!
Çeyrek finale çıktık mı?
Çıktık!
Çatlayın, patlayın, bizim sevincimizin kat ve katları içinde kahır olun.
Akşam sevinçte Avusturya’yı iki kafa golüyle, demir gibi kafa golüyle yıkan, UEFA tarafından maçın adamı seçilen, bizim için her zaman adam olan Melih Demiral’ın bozkurt işaretine birileri takılmış, konuyu faşistlikle eş değer görerek, soykırım yapan İsrail’i görmemezlikten gelmeyi becererek eleştiri yapmışlar.
Öncelikle bilinmesi gereken şu ki bozkurt işareti, bugünün, dünün veya geleceğin işareti değil.
Bozkurt işareti, binlerce yıl öncesine dayanan Türklüğü, Türkçülüğü belirten işarettir.
Kendisini Türk olarak, Türkçü olarak göremeyenler, görmek istemeyenler bozkurt işareti yerine baş parmağıyla, işaret parmağını birleştirip, daire işareti yapabilir.
Türklüğü ve Türkçülüğü eski olduğunu, geçmiş olduğunu, başka devletlerde olduğunu Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra olmadığını, olmaması gerektiğini iddia eden eksik düşünceliler de olabilir.
Bunlara da yakın tarihimizde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Bozkurt işaretini kapak olsun diye gösterir, Türklerin tarih boyuncu kurdukları devletlerinden birisinin de Türkiye Cumhuriyeti olduğunu sığ hafızalarına kapak yapalım.
Bu arada, faşistlik demişken bu kendini bilgili, kültürlü ve evrensel düşünceli sayanlardan da Fransız Milli Takımı, Belçika Milli Takımı, İspanya Milli Takımı vs. takımlarda, devşirilerek, ülkeleri sömürülerek ırkları, dinleri, dilleri ve kültürleri değiştirilmiş çocukların bugün ki genç ve siyah hallerini de düşünerek ağlamalarını beklerim.
Evrensel düşünmek, kendi sınırları içinde oturup, kendi sınırları içindeki yanlışları düşünmek değildir.
Haddinizi bilin.
Haddimizi biliyoruz.
Türk’üz, Türkçüyüz!
Vesselam!