Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda öldürülen darbeci general eşi Nazire Terzi’ye dava açıldı. Terzi'nin, 15 Temmuz'da eşinin Ankara'ya gelebilmesi için ÖKK Komutanı'nın eşine duygu sömürüsü yaptığı gerekçesiyle 60 yıl hapsi isteniyor
Ele geçirmek için gittiği Ankara’daki Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda kahraman Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen darbeci general Semih Terzi’nin eşi Nazire Terzi’ye dava açıldı. Terzi’nin “Anayasa’yı ihlale teşebbüse yardım etmek”, “silahlı terör örgütü üyesi olmak”, “örgüt gücünden yararlanarak tehdit” suçlarından 60 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun tarafından hazırlanan iddianamede, Semih Terzi ve eşinin darbeden bir hafta önce durumu bildikleri belirtildi. İddianamede şu ifadelere yer verildi: “Şüpheli ile darbeci eşi Semih Terzi’nin askeri darbeden bir hafta kadar önce durumu bildikleri, Semih Terzi’nin eşini 13 Temmuz 2016 günü saat 20.24’te aradığı, ‘ÖKK Komutanı Zekai Aksakallı’nın eşini ara, annemin çok hasta olduğunu ve beni çok sevdiğini söyle’ dediği, askeri darbenin başarıya ulaşması için görev yeri Silopi’den Ankara’ya dikkat çekmeden ve sorunsuz gelmek isteyen Terzi’nin bu isteğini eşi şüphelinin hemen yerine getirdiği, tanık Nursen Aksakallı’yı 13 Temmuz 2016 günü saat 21.39’da arayan şüphelinin duygu sömürüsü yaparak eşinin istediklerini yerine getirdiği, şüphelinin, il dışında görevli eşi Terzi’nin dikkat çekmeden 15 Temmuz 2016 günü Ankara’ya gelmesini sağlamak için 13 Temmuz 2016 günü akşam saat 21.39’da Özel Kuvvetler Komutanı’nın eşini arayarak kaynanasının hasta olduğunu ve Semih Terzi’yi kaynanasının çok sevdiğini söyleyerek merhamet ve insani duyguları kullanıp iki gün sonra gerçekleştirilecek askeri darbe içinde yer alacak Semih Terzi’den şüphe edilmemesini sağlamaya çalıştığı anlaşılmıştır.” İddianamede, Aksakallı’nın eşi Nursen Aksakallı’nın da ifadesi yer aldı. Nezire Terzi’yi protokol toplantılarından tanıdığını söyleyen Aksakallı, “Önce hal-hatır sordu. Sonra eşinin annesinin çok hasta olduğunu ve oğlunu çok özlediğini söyledi” dedi.
İddianamede, Semih Terzi’nin de 14 Temmuz günü Zekai Aksakallı’yı arayarak babasının ağır hasta olduğunu belirterek, Ankara gelmek için izin istediği de yer aldı. Aksakallı’nın da kurye uçağıyla gelmesi için talimat verdiği kaydedilen iddianamede, Terzi’nin verilen emirlere uymayarak emrindeki helikopterle önce Diyarbakır’a, daha sonra da CN-235 tipi CASA uçağının rotasını zorla değiştirerek TSK içerisine yerleşen “Fethullah’ın Silahlı Kuvvetleri”nin (FSK) başlatmayı planladığı darbeyi başarıya ulaştırmak için Ankara’ya geldiği vurgulandı.
Terzi’nin “Anayasa’yı ihlale teşebbüse yardım etmek” suçundan 30 yıla kadar, “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 22.5 yıla kadar ve “örgüt gücünden yararlanarak tehdit” suçlarından 7.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
NOTERDEKİ TEHDİTTE İDDİANEMEYE GİRDİ
İDDIANAMEDE 3 Ağustos’ta notere giden Nazire Terzi’nin resmi işlemlerini yapabilmek için eşinin veraset ilamını çıkardığı, 11 Ağustos’ta da kız kardeşine genel bir vekalet vermek için aynı notere gittiği belirtildi. Noter çalışanlarının işlemleri yapmaması üzerine Terzi’nin, “Hepiniz bizden özür dileyeceksiniz, hepiniz göreceksiniz” dediği aktarıldı. İddianamede, “Darbeci olan eşinden kalan mal varlığını tedbir konulmadan başkasına devredebilmek için vekaletname çıkarmak isteyen şüphelinin gittiği noterde aynı örgütün korkutucu gücünü kullanarak tehditte bulunduğu anlaşılmıştır” denildi. İddianamede, Terzi’nin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren fiillerinin bütün halinde “FETÖ üyesi olmak” suçunu da oluşturduğu belirtildi. Şüphelinin, mali ilişkilerini gösteren MASAK raporu da iddianameye girdi. Şüpheli Terzi’nin, FETÖ’nün şirketleri ve bu yapı içerisinde yer alan kişilerle para trafiğine ve ticari ilişkilerine işaret edildi. Nazire Terzi’nin, eşinin vurulmasının ardından kaldırıldığı GATA’ya giderek bilgisayarlarda sahte işlem yapmaya çalıştığı, hastanede görevli olmadığı halde görevlendirilmiş gibi eşinin öldürüldüğü saati değiştirmeye çalışarak örgüt adına faaliyet yürüttüğü vurgulandı.