CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer hakkında basın toplantısı düzenleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Soyer’in belediye başkanlığı döneminde geçmişten gelen 20 milyon liralık borcunu bahane ederek birçok satış gerçekleştirdiğini, satışlar yapıldıktan sonra da bu borçların bitmediğini aksine Seferihisar Belediyesinin borcunun gün geçtikçe arttığını söyledi. Dağ, Aziz Kocaoğlu'nun "Tehlikeli oyun oynanıyor" sözlerini hatırlatarak, "Cevabını bilmeye tüm İzmir’in hakkı olduğu bu soruyu lütfen cevaplasın. İzmir üzerinde oynanan bu tehlikeli oyun nedir? Kocaoğlu’nun İzmirlilere borcu olduğunu düşünüyorum" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer hakkında basın toplantısı düzenledi. Dağ, “Yaptığımız iki toplantı ile bizler somut veriler ve bilgiler ortaya koyarak bazı sorular sorduk. Ancak ne yazık ki CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı akla ve mantığa uygun, İzmirlilerin içini ve vicdanını rahatlatacak hiçbir cevap verememiştir. Konuları manipüle ederek ve başka yerlere çekerek geçiştirmeye çalışmıştır. Hem İzmirlilerin bize vermiş olduğu görev hem de vicdani sorumluluğumuz gereği bizler bu konuları irdelemeye devam edeceğiz. Bu toplantımızda Tunç Soyer’in Seferihisar Belediye Başkanlığı yaptığı dönemdeki tartışmalı mali meselelerine değineceğiz” ifadelerini kullandı.
“Bunu ben değil Tunç Soyer açıklasın”
Açıklamasına Tunç Soyer’in Seferihisar’da yaptığı satışlar konusuyla başlayacağını kaydeden Dağ, “Tunç Soyer göreve geldiğinde Seferihisar Belediyesinin 20 milyon lira toplam borcu bulunmaktaydı. Soyer bu borçları bahane ederek 2010 yılından itibaren büyük-küçük satabileceği birçok taşınmazı satışa çıkardı. Kullanım Hakkı Çeçen asıllı İsmail Pepiev’in sahibi olduğu Prince Grup’ta olan ve üzerinde 5 yıldızlı bir otel bulunan 52 bin 183 metrekarelik arazi, aynı şirkete 14 milyon 200 bin liraya satıldı. Şu meşhur Ekmeksiz Plajı, kent meydanına bir park yapılması sözü alınarak Kazak yatırımcılara satıldı. Bu alan 400 bin metrekare büyüklüğünde, değer biçilemeyen, tek başına Seferihisar’ın tüm borçlarını kapatabilecek kadar değerli ve bugün için en az 200 milyon lira edeceği söylenen bir arazi. Tek başına Seferihisar Belediyesinin tüm borcunu kapatacak, üstüne de birçok yatırımlar yapılmasını sağlayacak bir arazi. Kaç paraya satıldı biliyor musunuz? Bunu ben değil Tunç Soyer açıklasın” diye konuştu.
“Vatandaşlar ‘ölüsü 120 milyon eder’ diyorlar”
Sığacık’ta bulunan ve “Eşek Adası” olarak da bilinen 28 bin metrekarelik adanın 2012 yılında 1 milyon 350 bin lira gibi komik bir fiyata satıldığını söyleyen Dağ, şöyle devam etti:
"Tamamı Seferihisar Belediyesine ait olan ve üzerinde Neptün Turizm Ticaret Anonim Şirketi’ne ait bir otel bulunan 75 bin 547 metrekarelik arazi, 2015 yılında 19 milyon 500 bin lira gibi cüzi bir miktar ile yine bu şirkete satıldı ve kiralama hakkından pay alınmadı. Buranın şu an için değerini bölgede yaşayanlara sorduğumuzda ne cevap alıyoruz biliyor musunuz? Onların tabiriyle ‘ölüsü 120 milyon eder’ diyorlar. 9 Nisan 2010 tarihinde 120 bin 642 metrekare alana sahip arazi Hiddenbay Gayrimenkul’e 15 milyon 70 bin liraya satıldı. Buranın ise şu an için ederi en az 150 milyon TL.”
9 Nisan 2010 tarihinde 10 bin 364 metrekare alana sahip arazinin de Hiddenbay Gayrimenkul’e 1 milyon 750 bin liraya satıldığını belirten Dağ, şunları söyledi:
"28 Şubat 2012 tarihinde 42 bin 278 metrekare alana sahip arazi Pars Petrol Anonim Şirketi’ne 3 milyon 400 bin liraya satıldı. 22 Mayıs 2013 tarihinde 121 bin 612 metrekare alana sahip arazi 19 milyon 863 bin liraya Hidden Bay Gayrimenkul’e satıldı. 25 Haziran 2015 tarihinde 2468 metrekare alana sahip arazi 1 milyon 572 bin liraya Öz-Ar Limited Şirketi’ne satıldı. Bunlar Seferihisar Belediyesinin 2010-2018 yılları arasında yaptığı önemli satışların bazılarıdır. Bunun gibi daha birçok arazi, değerinin altında satılmıştır. Bu satışlarda öne çıkan en önemli hususlar; satılan arazilerin değerinin altında satılıyor olması ve buralardan elde edilen gelirlerin hizmete dönüşmediği gibi belediye borcunun da her geçen gün artmış olmasıdır.”
“20 milyon olan borç bugün 150 milyon TL”
Dağ, daha sonra Tunç Soyer ile ilgili bir haberi izleterek şöyle konuştu:
"Görüldüğü üzere Tunç Soyer satışını yaptığı arazilerle Seferihisar’ın kuş gibi hafifleyeceğini ve uçacağını ifade ediyor. Tunç Soyer Seferihisar Belediyesinin geçmişten gelen 20 milyon liralık borcunu bahane ederek birçok satış gerçekleştirdi. Maalesef satışlar yapıldıktan sonra da bu borçlar bitmemiş, aksine Seferihisar Belediyesinin borcu gün geçtikçe artmıştır. O gün 20 milyon olan borç bugün 150 milyon TL civarındadır. Bu satışlardan gelen 10 milyonlarla Seferihisar’a bir hizmet yapılmış olsaydı, bugün burada bunları konuşuyor olmazdık. Ancak ortada hizmet olmadığı gibi borç da katlanarak artmıştır.”
“Kanuna aykırı ve etik değil”
Tunç Soyer’in olası bir belediye başkanlığı durumunda, en önemli projesini refahın artırılması ve eşit paylaşılması olarak açıkladığını hatırlatan Dağ, “Fakat Seferihisar Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde bazı eylemlerin, aslında sadece kendisinin ve çevresinin refahını sağlamak ve muhafaza etmek maksadı taşıdığını görebiliyoruz. Çok değil, bundan 5 yıl önce Seferihisar Belediyesine ait olan ve Akkum Sırtlan Çukuru mevkiinde bulunan 87 ada 21 parselde kayıtlı 65 bin 229 metre kare alan, 1990 yılında Güneş Turizm’e yani şirketin yüzde 7’si Tunç Soyer’e, geri kalanın ise ailenin çeşitli fertlerine ait olan şirkete 41 yıllığına kiralanmıştır. Bu kiralamada herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir Ancak şöyle bir durum var ki Tunç Soyer, 2010 ve 2012 yıllarında, yani belediye başkanı olduğu süre içerisinde, o yıllarda kendisinin de hissesi bulunan Güneş Turizm’in kira bedeli belirlenme toplantısına encümen başkanı olarak katıldı. Bu durum Belediyeler Kanunu’na aykırı olmak ile beraber etik de değildir. Soyer’in bu toplantılara encümen başkanı sıfatı ile katılması kendi vicdanını hiç mi yaralamamıştır?” diye sordu.
Seferihisar Belediyesinin 2017 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından kırsal kalkınma hedefleri doğrultusunda 1,2 milyon liralık hibe desteği almaya hak kazandığını, bu destek ile yapılması planlanan iki projenin Et Entegre Tesisi ve Soğuk Hava Deposu projeleri olduğunu kaydeden Dağ, “2018 yılı Ocak ayında belediye tarafından bir ihale gerçekleştirildi. İhaleye göre Ulamış köyünde bulunan 6 bin 593 metrekarelik bir arazi, üzerine Et Entegre Tesisi kurulması için kiraya verildi. 10 yıl süre ile kullanım hakkı bir kooperatife verilen bu arazinin aylık kira bedeli 250 lira olarak belirlenmiştir. Bu ihaleyi kazanan kooperatifin başkanlığını Soyer’in eşi Neptün Soyer’in yürüttüğünü biliyoruz. Belediyeye ait kamu arazisinin, belediye başkanının eşinin başkanlığını yürüttüğü Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifine 250 lira gibi komik bir kira belediyle kiralanması neyi ifade etmektedir? Tunç Soyer, devletten aldığı ödeneği ve belediyenin arazisini kendisine ve ailesine menfaat sağlamak için mi kullanmıştır?” dedi.
Kocaoğlu’na seslendi
“Tunç Soyer’in belediye başkanlığı yapmış olduğu dönem içerisindeki alım-satım, kiralama işlemlerine baktığımızda, Tunç Soyer’in kendisinin, ailesinin ve çevresindekilerin adil ve etik olmayan bir ilişki içerisinde olduğu görülmektedir” diyen Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mansur Yavaş’ın sahte senet konusu gibi onlarca konu var iken bu adayla ilgili ne yazık ki bu şehirde sadece biz konuşuyoruz. CHP içinde de eminim bu durumu bilip de endişe içinde olan siyasetçiler bulunmaktadır. Ben buradan, aday olmama kararına rağmen Soyer’in CHP’nin İzmir adayı olacağı söylentilerini duyar duymaz alelacele Ankara’ya giden ve sonrasında aday adaylığını açıklayan Aziz Kocaoğlu’na daha önce birçok kez sorduğum gibi tekrar sormak istiyorum; tekrar aday olma sebebiniz sorulduğunda neden ‘tehlikeli bir oyun oynanıyor, yapmam gerekeni yaptım’ şeklinde bir cevap verdiniz? Bu tehlikeli oyun nedir? Aziz Kocaoğlu bu şehre günahıyla, sevabıyla 14 yıl hizmet etti, yaklaşık 5 gün sonra artık İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmayacak. Kendisine istirham ediyorum, rica ediyorum, cevabını bilmeye Tüm İzmir’in hakkı olduğu bu soruyu lütfen cevaplasın. İzmir üzerinde oynanan bu tehlikeli oyun nedir?”
Dağ, toplantının soru-cevap bölümünde “İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aziz Kocaoğlu ile özel konuşmalarınızda bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı mı?” şeklinde gelen soruya, “Özel konuşmalarımız zaman zaman oldu. Bunları paylaşmanın etik olmadığını düşünüyorum. Kamuoyuna yansıyan açıklamalar üzerinden konuşuyorum. ‘İzmir üzerinde tehlikeli oyunlar var’ dedi. Bu oyun nedir? Arazi satışlarıyla mı alakalı? Aziz Bey bu konularda bizden daha bilgili. 15 yıl gibi bir süre İzmir’e hizmet etti. Kocaoğlu’nun İzmirlilere borcu olduğunu düşünüyorum” yanıtını verdi.
“AK Parti hiçbir zaman hukuktan çıkmamıştır”
“Büyük kentlerde Millet İttifakı’nın seçimi kazanması halinde kayyum mu atanacak?” şeklinde gelen soruyu da cevaplandıran Dağ, “Onlar daha sonra daha değerlendirilir. 31 Mart’ta böyle bir netice söz konusu olmayacak. Demokrasiye hepimiz inanıyoruz. Tüm çalışmalarımızı anayasaya, hukuka göre yapıyoruz. AK Parti hukuktan hiçbir zaman çıkmamıştır, bundan sonra da çıkmaz zaten” ifadelerini kullandı.