Milli formayı giymek…
Ülkeyi, bayrağını, milletini temsil etmektir.
Kişinin yaşam tacıdır.
Ailenin onur madalyasıdır.
Yetenekli, zeki, azimli ve çalışkan olmak gerekir.
Milli futbolcu olmak…
Milyonlarca gencin ilk hedefidir, parmak sayısı kadar insana nasip olur.
Bugün değişik yaşlarda lisanslı 460 bin lisanslı futbolcunun…
Rüyalarını süsleyen hayaldir.
***
Ay-yıldızlı forma altında top koşturmanın manevi değeri tartışılmaz.
Hiçbir servetle mukayese edilmez.
Karşılık beklenmez, gerekirse can verilir.
Demiyor muyuz?
“ Bu ülke için canım feda…”
***
Milli takıma girme şansına ulaşan futbolcu, zaten kendini kabul ettirmiştir.
Kazancı yerinde, yaşamı rahat, huzuru tamdır.
Milli formayı giyme amacı; hiçbir zaman cebi şişirme, daha çok zengin olma değildir.
Ancak…
Birileri zamanında “prim” diye milli formayla elde edilecek başarıya ödül getirmiş…
Her seferinde yükseltilmiş…
Yüz binleri aşmış, milyon liraya ulaşmış.
Alışkanlık haline gelmiş…
Bazen verilmediğinde küskünlükler yaratılmış.
***
Önceki akşam Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, gündeme getirdi:
“ Milli takımda prim olmamalı… Futbolcu kardeşlerimin de bu fikirde olduğuna inanıyorum”
***
Merakla bekliyoruz.
Kim önce çıkacak.
“ Milli formayı karşılıksız giyeceğim” diyecek.
Kaleci mi?
Savunma?
Orta saha mı?
Forvet futbolcusu mu?
***
Unutulmasın…
İlk söyleyeni tarih yazacaktır!
***********